Perşembe, Haziran 09, 2016

Cosplay = Kostümlü Rol

Bu, daha çok çizgiroman hayranlarının yaptığı bir şey için kullanılan bir terim olmuş.
Sonra kafama takıldı:
Kimi ‘cosplay’ eylerim acaba?
En hayran olduğum çizgiroman kahramanı Ghost in the Shell’deki Motoko olmakta. 17 yıldır.
Hani zorlarsam, maskla falan olur da, zorlama olur Motoko’luğum.
Erkek olarak düşündüm o zaman. Şimdiye dek en sevdiğim erkek çizgiroman kahramanı, Superman’e karşıki Batman. Bu, sonsuz güce sahip birine kafa tutan sonlu güce sahip birinin öyküsü olduğu için ilgimi çekti. Ve sonunda Batman haklı çıkıyor ve kazanıyordu.
Ancak, Batman’i kostümünü giyecek kadar sevmem.
Dolayısıyla soru şöyle olmuş oldu:
Bir:
Bana en çok hangi kostüm-tip uyar?
İki:
Ben en çok hangi kostüm-tip’i severim?
İki için yanıt Joker ve yine Batman.
Bir için yanıt, yine bir soru:
Acaba, 1.80 boyunda, esmer, apartman kafalı, göbekli bir çizgiroman kahramanı var mı?
2001’deki Tatar sakalımı bırakırsam, Gordon’daki Ming olabilirim herhalde. 40 kilo eksik halimle tabii.
Taht Oyunları’ndaki Cüce Tyrion ile aşırı özdeşleştim, son 4 yıldır. Piç olsa bile Jon Snow, bana accaip kibirli gelmekte.
Cüce rolüne giremem ama.
Tipleme olarak, gündüz vampiri Möbius da olabilir.
Bilgisayar oyunu tiplemesi olarak, Assassin’s Creed’i çok sevsem de, Witcher’daki başroldeki adını bilmediğim adam, özellikle ‘Anımsanacak Bir Şarkı’daki haliyle, bana çok çok uyardı.
Basilisk’teki 20 uç tipleme beni çok takdir ettirdi ama onlardan biri olmak isteyecek denli değil.
Son soru:
Yazılımlaşmış / enginleşmiş Batou, nasıl görselleştirilirdi acaba?
Şöyle olabilirdi belki:
Enginleşmiş Batou, Ghost in the Shell 3’te uyutulan bedenine geri döner: Bu, benim bir zamanlar yazdığım, uzaydan yeni dönmüş uzaycının tiradına / monoloğuna çok uyar.
Bu oldu işte.
Batou’ya benziyor sayılırım.

(7 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: