Salı, Haziran 21, 2016

alperen ocakları'nın lgbti'leri tehdit etmesi

Önnot: Ekşi Sözlük başlığı olduğu için küçük harfli gittik ama yayınlanırken değişir herhalde bu.
Lgbti’lerin yıllık onur yürüyüşün Ülkücüler tehdit etti. Önce dayak, sonra otuma eylemi gibi kıvırma ile...
Bunlarda 40 yaş altı ergenlerimizin tepkileri.
En sevdiğimi başa aldım:
“adeta bir sosyal deney yapıyorlar. en sevilmeyen çocuk seçilmiş ve ilk baskı onlara kuruluyor. bakalım tepki ne olacak der gibi yaklaşıyorlar olaya. polisin tutumu ne olacak merak ediyorum.”
Doğru ama formu biraz dikkat kaydırıcı: Ailenin en büyük çocuğu en çok sopa yer gibi.
Ateistim ve emekli hetoroseksüelim. Bu bilgi ışığında, bu toplumda bu zamanlarda en nefret edilen 2 azınlığın ateistler ve eşcinselle olduğu anketlerde hep ortaya çıkar. Yerleri değişir arada.
Ancak, bugüne kadar hiçbir ateist yürüyüş olmadı doğru dürüst Türkiye’de ama Lgbti yürüyüşleri yerleşti.
Not: izmir 2013 yürüyüşünü pek ciddiye alamadık. Ne devamı geldi, ne de izmir, istanbul gibi bir yer. TC parçalanınca, ilk İzmir Cumhuriyeti kurulacak çünkü.
Ülkücüler de geç kaldı Lgbti’ler için. Sonra da çark ettiler.
Genel panorama bu. Aslında dağıtıp parçalayacaklardı ama o zaman da MHP kafadan baraj altı olurdu, hele hele AKP’lilerle birlikte bazı MHP’lilerin de PKK’lileri ziyaret ettiği ortaya çıkarsa. Yukarıdan emir geldi belli.
Dolayısıyla:
‘En sevilmeyen çocuk’ ibaresini, aslı olan ‘zekat keçisi’ ile değiştiriyoruz. ‘Günah keçisi’, Batı kökenli bir deyim ve ‘zekat keçisi’ ile eşanlamlı değil.
Gelelim 2 arada 1 derede ergenlere:
“ama aynı zamanda bu onur meselesinin de tartışmasını yapalım. ortada onur veya gurur duyulacak bir durum yok. bence üzülecek ve de tedavisinin aranacağı bir durum var. düşünsenize evlatlık edinemezseniz veya tıbbın yardımı olmadan soyunuzu devam ettirmenizin mümkün değil. açıkça defo bu. burada duyulacak onur nerede.”
Çüh ve oha aynı zamanda. O kadar.
“olum bu travestilere kim gidiyor o zaman? şişli'de mesela ben şimdiye kadar entel, dantel, lümpen bir travesti müşterisi görmedim. bildiğin ramazanda dışarda sigara yaksan alahuakbar diye satırla doğrayacak muhafazakar tipli adamlar çoğu. yada osmanlı konusu açılınca ecdaddan başlayıp, ümmetten bitirecek tipler.”
Cuk oturan bir yanıt. Beyoğlu dönme kerhanesi sokağında da aynı durum var. En ironiği de, 14 yılda hacimlerin 4 katına büyümesi. Adamlar veya kadınlar veya her ne iseler ondanlar, bina kompleksi sahibi oldular resmen.
“kaale bile alınmaması gereken hırlama. havlayan köpek ısırmaz.”
İşte bu hata, hem de çok büyük hata. Düşmanını küçümsemek yenilmenin yarısıdır.
“bu hukuksuzca yapılan tehdit bir çok arkadaş tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. bir kaç gün önce de müslüman anadolu gençliği adında bir grup "onursuz sapıkları yürütmeyeceğiz" adında benzer bir etkinlik düzenlemişti. onlar hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. ayrıca nefret söylemleri sebebiyle tüm facebook sayfaları da topluca şikayet edilerek el birliğiyle kapattırıldı.”
Bu, işe yarar bir eylem mi, yokas sosyal medya slaktivizmi mi, okur karar versin.
Liste böyle uzar gider.
Karşılaştırmak gerekirse., en son baktığım ve önemsediğim konulardaki Ekşi Sözlük girişleri, Facebook’takilerden ve Twitter’dakilerden daha iyi değilse bile, daha az kötü.
Bir tek, aşırı bir bilgi ve ifade yetisi eksikliği var.
Artık hep vurgulayacağız sanırım:
Yazmak göreli zor bir iş. Ortalama 10 yılda ve 3 bin boşa sayfa yazmak ile öğreniliyor, o da belki, o da % 1 oranla (yazarların kalma oranı o kadar çünkü). Bu, 10 yılda 3 bin entry demek değil asla ve kata. 3 bin sayfa / bin adet tam ve baştan sona (giriş, gelişme, sonuç) yazılmış kompozisyon demek.
Ekşi Sözlükte bunu 3 paragraf ve yarım sayfa ile yapan hiç yok.

(16 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: