Tüm
yaşamım boyunca şunu gözledim ve bunu ancak şimdi ifade edebiliyorum:
Toplumsal
yapı, farklılara hoşgörülü değildir, farklılar ancak ve ancak toplumun koyduğu
sert kurallar içindeki falsolu boşluklar sayesinde sağ kalabilirler.
Kendimden
örneklersem:
20 yıl
boyunca askerden kaçtım, sonra bedelli askerlik yaptım. Bedelli askerlik,
vicdani retçilere karşı toplumun hoşgörüsü değildi, para gerekliydi ve o para
da bu insanlardan çıkabiliyordu. Bir de bu yarım bir gelenek olmuştu TC
toplumunda.
1982
Anayasası halk oylaması haricinde hiç geçerli oy verdemi. Oy vermemein para
cezası vardı. Ancak, üşüngeçlik nedeniyel o kadar çok kişinin cezası birikti ki
devlet onları affetmek gereği duydu.
Gelir
vergisi hiç vermedim. Habire vergi affı çıkar.
Biriyle
nikahlı olarak hiç aynı evde oturmadım, hep nikahsız yaşadım. Bunun da eskiden
cezası vardı. (Şimdi durumu tam bilmiyorum.) En az 20 yıl böyle yaptım.
Hiçbirşey olmadı. Muhtarlar uğraşmadı yani, çünkü görev onlarındı.
Epeyi
süre ikametim de olmadı. Bunun da cezası var. Hala. Ancak, devlet 3 ayrı
kurumuna kaydolmama karşın, benim ikamet kaydımı kendi sildi. Kasıtlı olarak
veya hatayla, bu kesin değil.
Yukarıdaki
durum, genel nüfus sayımında sayılmama olarak da yaşandı, asker kaçağıydım
çünkü.
Kimliksiz
dolaşmak da cezalıdır. Kimliğimi düşürmüştüm. Bir gece aramasında hiç ummadığım
bir yerde polis aramasına uğradım. Polis beni affetti.
İşlemediğim
bir suçtan dolayı, 4 yıl hapis cezası talebiyle yargılandım, sonra rüşvetle
beraat ettim ama bundan haberim bile yoktu, sonra öğrendim.
Kriminallik
takıntım yok. Devlete saygım da yok,
bağım da.
Sıradan
insanların ve devletin sayesinde, bu Dünya’da yaşayabileceğim 10 metre kare yer
bulamadım. Bu da beni Evsiz yaptı.
Evsiz,
babasız, devletsiz, Allah’sız, ülkesiz, kentsiz, menaksız, zamansız.
Yine de
sağ kaldım, çokça şansla, azca beceriyle.
Kendimi
Lucas Marsh’ın insanlara geri dönemis durumunda gibi hissediyorum. Benim
farkım, kalan ömrümde çıkacağım bir uzay olmaması. Yoksa, başka insanlar yok
diye, bu salakları kabul edecek halim yok.
(14 Haziran 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder