Perşembe, Haziran 16, 2016

FB Psike Art Rekabet Diyaloğu

Daha daha daha
Bırakın dış dünyadaki rakiplerimi, kendi arkadaş çevremde bile hep benden ince, benden güzel, benden başarılı, hatta benden mutlu birileri çıkıyor, artık yetişemiyorum, çok yorgunum ve çok korkuyorum.
Meltem Arıkan, Psikeart, “Rekabet”.
+
Yatılı okul deneyimlerimden bir tüyo: Grubun en altında olmaktansa, küçük taktiklerle, 1 veya 2 düzey daha yukarı çıkıp, asla 1 noyu oynamayıp, aradaki farkı, rekabetsizliğin de enerji fazlasıyla, kendine artı puan olarak eklemek. Bu yolla, benden yakışıklı erkeklere 20 partner fark attım, IQ'su benim 2 katım olanlardan daha zeki oldum. Üstelik bir de, onların / rakiplerin / daha şanslıların hatalarından çok şey öğrendim. Bunu, bir tür negatif rekabet pratiği olarak öneririm: Az hırslı olanlara ama, çok hırslılara hiçbirşey fayda etmez. Uzun yaşam pratiğinde, 55'inden sonra, çok açık ara, en önde olmamı sağladı. En ironiği de, bunu yaptığımı kendim bile ayırsamadım, 40 küsur yıl sonra ayırsadım ya da.
+
Dipnot: Bu taktik, Oyun Kuramı’nda ve Savaş Sanatı’nda nedense es geçilen bir tür. Oysa ikisinde de, sonul zafer diye bir kavram mevcut. Burada düz mantığa anlaşılmaz ve ters gelebilecek şu: Bütün muharebeleri yitirerek de, sonul zaferi kazanabilirsin. Her küçük etapta fazladan eksi puan alır ve bunu artı puan olarak hanene yazarsın. Böylelikle, kritik maçı açık ara kazanmanı güvenceye alırsın. Bir de, ciddiye alınmaz bir rakip olursun ve bu da sona boş alanda top sürme hakkı verir. Unutmamak gerekli: Sonul zafer, gençlikte değil, yaşlılıkta kazanılır ve yaşlılık yaşamın en uzun dönemidir: En az 25 yıl. Ve yaşlılığında çok çirkin, çok aptal, çok bunak, çok cahil, çok itici olmayan tek bir genç çok güzel, çok zeki, çok libidolu, çok çekici çıkmamıştır şimdiye dek. Bırakın, rakipleriniz kendilerini gömsünler yani.

(13 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: