1929
Krizi, ABD’yi 10 yıl ekonomik açıdan sabit tuttu.
Şerh:
Türkiye bunu gecikmeli olarak, 1940-1950 arasında yaşadı. Bunun ana nedeni ise,
erken ödenen Osmanlı borçları idi. Bu da, DP’ye yol açtı.
1929
Krizi’nde ABD’de sanayi üretimi % 46, toptan eşya fiyatları ve enflasyon % 32,
dış ticaret % 70 düştü, işsizlik 7 katı oldu (% 3 - % 21).
Yakın
geçmiş zamanlarda bilinen daha büyüğü yok.
Yakın
gelecek zamanlarda bilinen 2029 var.
1929
Krizi için, özdeş oldukları hala yaırsanmayan 2 tez var:
Biri
tüketim azalması, biri para artışı.
Yani,
tıpkı şimdiki gibi, insanlar aslında tüketmeyecekleri ve gelecekte
tüketecekleri şeyleri tüketince, bir gelecek noktasında tüketim durdu ve
sıfırlandı.
Bu,
bildiğimiz geleceği ipoteklemek.
Sürdürülebilir
borçlanma yoktur.
Bunu
Osmanlı yaşadı, ABD yaşıyor.
Batışın
100 veya 300 yıl sürmesinin anlamı yok. İnsanlara 200 yıl daha uzun acı
çektirmek, övünülecek bir şey değildir. Oğuz Atay ve Dürrenmatt oyunlarının
repliklerinde belirttiği üzere, tarih sahnesinde rolün bitince, patırtısız
gürltüsüz sağdan çıkacaksın. Soldan yenileri gelecek.
Olağan
kaptilasit kurallarda bir şirketin değeri yıllık satışının 1,00-1,05 katıdır.
Dolayısıyla bir ülkenin veya bir şirketin bu kadar borçlanması onun borçlarını
bir noktada ödeyemez olması demektir. Borçlar yılda 4 kez falan döndüğü için,
ödemede takılma olasılığı % 50’nin üzerine çıkar çünkü.
Bunun
da, son yüzyılda ABD dahil, TC dahil, onlarca ülke yaşadı.
Ve fakat
kimse ders almadı.
Gene
gidiyoruz 2029’a...
(6 Haziran 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder