Bir
sosyal medada konuyu tartışırken şunları yazdım:
“Filistin'de
eğitim gören, 3 bin TC vatandaşını unutuluyor. O zamanki toplam solcu, 100 bin
imiş, söylenenlerden ortalama aldım. Silahlı eğitim alan biri, silahlı devrim
için alır. Her klik dahil hesaba, TİP'li bile varmış merkezden habersiz. 3 bin
kişiyle, bence 1975'te devrim yapılabilirmiş ama ağır silahlara girmemişler.
Tankla Genelkurmay Başkanlığı merkezini basmak, epeyi sürpriz sonuçlar
verebilirdi. O zaman, örneğin 1971’de Batur taraf değiştiremezdi. Devrim oyunu
büyük düşünmeyi gerektirir. Hala devrim elkitabı da var, darbe elkitabı da. E
tabi, geliştirmeler gerekli günümüz için. Bir anti-komünist olarak, yeni bir komünist devrimi hala mümkün
görüyorum. Şimdiki kapitalistler ve diktatörler süzme salak. TC de, diğerelir
gibi, tarihin eğitim zayiatı oldu yalnızca. 1915'te Çanakkale'de boşuna ölen
GSL'liler ve Darüşşafaka'lılar gibi, 1970'lerde de AFL'liler ve Darüşşafakalılar
boşuna öldü. Ölmeyenler uzlaştılar ve çoğu sınıf atladı. The Unhappy End.
(04.11.19)
+
45
yıllık sol çevre izlenimi ve 35 yıllık düşünme ertesined bu düşünceye vardım. ‘Devrimcilerin
Filistin Günlüğü’ göreli yeni kaynak, 2015 gibi. Ancak, sözlü ve yazılı (Halid
Özkul) olarak da, az da olsa, Filistin konusunu bir lümpen apolitik sayılan ben
bile biliyordum. Sonradan gördüm ki solcular bilmiyorlarmış. Bazıları hala
inkar durumundalar.
1990
ertesinde de, 2000 gibi, ayın şeyi söyledim:
Komünizm
bitmedi, komünistler bitti.
Ne oldu?
2019’da
Linke, Almanya’nın bir eyaletinde en büyük parti oldu.
Yani,
tarihe 1 değil, 10-50 yıllık perspektifte bakmak gerekli.
+
Çıkış:
Evet.
Devrim
mümkündü ama bu toplam malzemeyle belki % 10 olasılıkla ki o da çok büyük bir
olasılıktır.
(6 Kasım 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder