Pazar, Kasım 24, 2019

Nuray Sancar: Latin Amerika Dersi


Tuhaf bir durum oldu.
Latin Amerika’da 2019’da yaşananları kimi solcular, yeni halk isyaın dalgaları saydılar, kimileri de başarısızlğı önceden ilan ettiler.
+
“Bu, iyimser bir Latin baharıydı ama madalyonun kolay görünmeyen, acısı sonra çıkacak öteki yüzü vardı. Latin Amerika, aynı zamanda çokuluslu tekeller ile, pazarlarını metalarıyla dolduran Çin’in yayılmacı politikalarının da coğrafyasıydı. ABD’ye mesafe koyan, IMF anlaşmalarını askıya alan liderlerin yeni emperyalisti Çin’di. Sosyalizm bulamaçlı Latin kapitalizminin zayıf noktası buydu.”
Dert bu mu?
Emin değiliz.
“21. yüzyıl sosyalizmi, Venezuela’da doğup, Brezilya ve Bolivya’da öldü. Halklar liderlerinin neoliberalizme sadakatinin bedelini ödemeye devam ediyor.”
Buna tümüyle karşıyız ama.
Sonuçta, 1905 olmadan, 1917 olamadı. 1917’nin Şubat’ı olmadan Ekim’i de olamadı.
Sosyalizm de, politik bir sistem de, öyle 10 yılda çıkıp, 10 yılda gitmez.
Sorun, asker ve polis çok taraflı oynarken, liderlerin de çok taraflı oynamışlığı.
Bolivya’da Morales’in ne yaptığı belli değil.
Asıl önemlisi, Ortega Nikaragua 1980’nin 2020’de nereye geldiği belli.
O nedenle bizce asıl sorun şu:
21. Yüzyıl’da bile halk, 1917 Rus Devrimi’ndeki gibi, entellektüellerin gelip tepelerine konmasına hala muntaç mı?
Bu süreç oldukça, asıl-tam halk isyanından söz edemeyiz bizce.
(24 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: