Cuma, Kasım 29, 2019

Kadınlık / Dişilik, Terf, Trans-Kadın, Biyolojik Varyanslar


İnsanın kadınına ‘dişi’ denmesi, zamanında kadınları çok rahatsız ediyordu. Şimdilerde de, ‘bayan’ denmesi ile uğraşıyorlar.
Bunlar işin görünen yanı. Uğraşılması gereksiz şeyler.
+
‘Terf’ şu demekmiş:
“Trans-Exclusionary Radical Feminist: That group of feminists that claims that trans-women aren't really women, as biological determinism is only a fallacy when it used against them, not when they use it against others.”
(Kaynak: İngilizce Wikipedia.)
Yani, trans-kadın’ları dışlayan ve kadın saymayan bir feministlik durumu.
+
Oysa, işin biyolojik yanı var. Genetik diyelim, sonuçta trans-seks-cerrahisi de biyolojiye ve tıbba giriyor.
Kadınlar için şu durumlar varmış:
İnterseksüalite, androjen sendromu, Swyer sendromu, Klinefelter sendromu, Turner sendromu.
Bunlar; doğalı XX ve XY olan durumların, X0, XXY, XXX olması durumları.
Hem erkek, hem de kadın cinsel organlarına sahip olma durumu olan hermafrodite, bu kromozom dağılımlarının yarattığı bir fenomen.
+
Gelelim işin felsefi tartışmasına:
Öncelikle, ontik açıdan tüm kromozom durumları, ameliyatla gerçekleştirilen trans-kadın’lıktan daha dişil bir durum.
Burada soru şu:
Bunlarda şiddet eğilimi çalışmaları yapılmış mı?
+
Demek 3 çeşit kadın var.
Bildiğimiz lezbiyenlik de var.
Lezbiyenlikle feminizm arasında gereksiz bir yakın ilinti var.
Bu durumda bir lezbiyen, bu 3 tür kadından hangisiyle sevişirse, daha feminist olur?
Saçma bir soru, değil mi?
İşte, Terf’ler böylesi saçma bir tartışma içindeler.
+
En önemlisi ise şu.
Bir kadın Dünya’nın tüm diğer kadınları için fetva verebilir mi?
Bizce veremez.
Çünkü hiçbir insan, tüm insanlar için fetva veremez.
Hem tüm insanlar için geçerli kurallar yoktur, hem de herhangi bir insan, insan-olmama hakkına, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ndeki ilkeler kadar net ilkelerle sahiptir.
+
Olaya tersinden bakmak gerekli aslında.
Olayı feminist llezbiyenler gürültülü bir biçimde tartışıyorlar.
Ya diğerleri/
Neden kimse onlara düşüncelerini sormuyor?
Özellikle de feminist lezbiyenler.
Çünkü, düşmanın da olsa, oturup tartışacaksın ilkede.
+
Bu, bir başlangıç açılımı.
Konu, pek iler tutar değil.
Konu, pek ipucu da vermiyor, çünkü yeni bir konsept.
+
Çıkış:
Konunun erkek yönüne de bakmak gerekli.
 Örneğin.
Feministler lezbiyenleri savunuyor ama ‘gay’ler için böyle bir kategori yok.
Yani, eşcinsel olmak bile, bir erkeği kadınlar tarafından aşağılanmaktan kurtaramıyor.
İronik, değil mi?
(29 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: