Pazar, Kasım 17, 2019

KONDA Müdürü Ağırdır: AK Parti'nin yaptığı en büyük kötülük alın teriyle başarı zincirini kırması


O kanıda değiliz.
AKP, 3 darbenin ve 3 liberalizmin son halkası. İnkıtalara girdi, 10 yılda gitmedi, 17 yıldır başımızda.
Bizde liberalizm, 1980’de değil, 1983’te geldi. Özal, önce Demirel, sonra Evren ile, sonra tek başına çalıştı. Yani bir bakıma, 3 darbe bile, birinci liberalizmi hemencecik uygulatamadı. Artı, sıfırıncı liberalizmi uygulamak isteyen Menderes asıldı.
Dolayısıyla tarihe yeniden bakalım.
+
3 darbe, Cumhuriyet ilkelerini öldürdü. Olmadık bir iç tüzük maddesiyle, bahane yarattılar.
3 büyük darbenin yanısıra, 4 darbecik / darbemsi daha oldu.
Atatürk ilkelerinde kesinkes darbecilik yok. Çünkü Atatürk 1909’dan bu yana askerlerin yaptıklarını biliyordu ve zaten kendisi askerdi.
İnönü, başbakan olunca, ilk iş üniformasını çıkardı.
Yine de, Çakmak 23 yıl genelkurmay başkanı olarak kalabildi. Güç yetme sorunu yani.
Laikliği de askerler ezdi geçti. Yeşil sermayeyi ilk kez Evren soktu bu ülkeye.
Tüsiad-ordu ilişkisi tuhaf. Milli olamayan montajsal sanayi ile milli olamayan ordu işbirliğinde oldu. Devletçilik, böylelikle ezildi geçildi.
Geriye de pek bir şey kalmıyor.
Bu sürecin, 20 yıl, başbakan asılması, 5 bin ölü, şu bu aldığını, yani sancısız ve hoppadanak olmadığını unutmamak gerekli.
+
Sonrası bildik hikaye.
1983, 1993, 2003 liberalizm dalgaları mevcut.
Global liberalizm, 2007’de karaya oturdu ve hala denize dönemedi. Dönebilecek gibi de görünmüyor.
Bizim lümpen burjuvazi işbirlikçi çıktı.
Bedavaya KİT’leri aldı.
İthal malları fahiş fiyatlarla sattı.
Sözü geçen dönemde 4,5 trilyon dolar boşa gitti.
Bunun yaklaşık yarısı AKP’ye fatura edilebilir, 2,25 trilyon doları yani.
Bu; bakış açısına göre değişmek üzere, Türkiye’ye en büyük zarar olabilir, maddi zarar çünkü.
Manevi zarar olarak ise AKP; aile, ordu, polis, devlet, şu bu dahil, tüm ana toplumsal kurumları darma duman eyledi.
Bizce, en büyük zarar bu. Çünkü bunun telafisi hiç mümkün olamayabilir. Ekonomik borç, şu ya da bu biçimde ödenir ama. Osmanlı da ödemiş zaten.
+
Alın teri, sol söylem. İşsizlik, sağ söylem.
Bundan 40 yıl önce bir memur, emeklilik ikramisiyle ev alabilirdi. Artık alamaz.
Tersine AKP, 1 birimlik evi 5 birim fiyatla satarak, çok acaip bir iş yaptı. Üstelik o artı-değer piyasaya geri de dönmedi.
Dönelim işsizliğe:
Sosyal molozlar, üniversite mezunu ve vasıfsız-altı oldu.
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin bitmesi, diğer bir korkunç zarar ama tamir edilebilir.
Paranın reel ekonomiden çıkması, yatırımın ve istihdamın durmasına neden oldu. Bu, ekonomik anlamda, alın terinden daha önemli.
+
“Araştırma sonuçları değerlendirmesinde, kadınların okuma oranındaki artışa da dikkati çeken Ağırdır, bu artışta ‘apartmanlaşma’nın etkili olduğunu söyledi.”
Öyle değil.
Alaturka İslam; modernleşti, siyasallaştı ve dünyevileşti ve bunun bedeli çok çok ağır oldu ülke için. Muhafazakar kadınlar, ahlaken aşırı dejenere oldular. Gonca Güriş, bunu dile getirdiği için öldürüldü.
Köylülükten, önce gecekondululağa, sonra varoşluluğa geçiş ise, lümpenleşme demek oldu. Üretimden kopmak demek oldu bu.
Gerçek sosyal momentten bu kadar uzak bir saptamayı Ağırdır’a yakıştıramadık doğrusu.
+
“KONDA’nın yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de okuma oranı 2018’e göre yüzde 12 artarak yüzde 42’ye ulaştı.”
Kesinlikle geçersiz bir saptama.
Kitap daha çok alınıyor, daha çok okunmuyor.
+
“Ağırdır, eskiden olduğu gibi köyden çıkan birinin Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni kazanma ihtimalinin veya ortalama bir üniversiteden mezun olan birinin Boğaziçi Ünversitesi mezunu ile rekabet edebilme ihtimalinin giderek sıfıra indiğine dikkati çekti.”
Öyle değil yine.
Tüm bu okulların niteliği öyle düşürüldü ki oradan mezun olanları kimse işe almak istemiyor artık.
+
AKP, toplumu değiştirdi, doğru.
AKP, Suriyeli göçmenler ve 400 bin eğitimli-paralı dışa göç ile toplumu ümmileştirdi. Tam da, onların lümpen muhafazakar anlışına uygun bir davranış.
Ki bu da en büyük zararlardan biri. Ümmi ünvirsite mezunları var bu ülkede artık.
+
AKP 2 yılda gider.
Tamirat 20 yıl sürer.
Global tarihçe izin verirse, Türkiye bataktan çıkar, yoksa 50-100 yıllığına karanlığa girer.
(13 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: