Pazar, Kasım 24, 2019

Ayhan Bilgen: HDP kurulduğu yılların Türkiye'sinde değil


Şaşırtıcı bir saptama yapmış:
“Türkiye önümüzdeki döneme üç ya da dört kutuplu siyasi arayışlarla gidecek. Hemen hemen netleşmiş durumda. Kimi siyasi oluşumlar, şimdiye kadar binemedikleri iktidar trenine binmenin yolunu arayacaklar, bu, yeni kurulan partiler üzerinden görülebilir, Cem Uzan gibi ‘kahramanların’ yeniden sahneye çıkarılmasında görülebilir.”
Tümüyle geçerli bir saptama.
ANAP ve AKP gibi, yeni bir çakma parti zamanı.
Ancak, Davutoğlu ve Bağış, binemedikleri değil, indikleri iktidar treni peşinde. Onları destekleyenler de öyle. Desteklemeyenler de, şans görmedikleri için desteklemiyorlar.
4 parti yerine, 4 siyasi odak:
SP, Davutoğlu, Bağış. Millet. Cumhur. HDP.
Da bu Ali Veli yerine, Veli Ali.
Bilgen’in asıl yanıtlaması gereken şu:
HDP veya sonrasıki parti, gerçekten yeni bir odak, hem Türkiye için, hem Türkler için, yeni bir odak mı olacak, 1992’den beridir süregelen den den mi olacak?
+
““Kişi kültü”ne dair de eleştirilerde bulunan Bilgen, “Bu mevcut yönetimdeki arkadaşlarla ilgi bir kritik değil yapısal bir meseleden bahsediyorum. Biz bir avuç insan belediye başkanı, milletvekili olmak için değil bir toplumsal kavganın temsilcisi, sözcüsü, örgütleyici olma iddiasıyla bu görevlere talip olduk. Şahısları bir yere taşımaya dair tartışmalar yürütmek yıpratıcıdır. Şahısları da yıpratır, partilere ve mücadelelere de haksızlıktır. Kişilere endeksli, kişisel ‘kurtarıcı’ beklentisine dayalı siyaset sorunlu ve ilkel bir siyasettir” dedi.”
Geçerli bir saptama daha ama şu da var.
Kürtler de ilkeller, somutlaştırmaya ve kişileştirmeye yönelik ilkel toplum kültürel eğilimine sahipler. Bugün, Kürt mücadelesi varsa, Öcalan kültü ve şiddet sayesinde var. Bunun yeri ve zamanı geçti ama halklar ve Kürtler aynı hala.
Türk veya Zana gibi kişiler ise, maaşallah totem gibi aynı 40 yıldır.
Sorun; Anter değil, Türk veya Zana tercihinde bizce.
Kürtler, kendi akillerini tasfiye ettiler yani. Bu gidişle, Bilgen’i de tasfiye ederler yani.
+
“HDP tabanındaki sine-i millet çağrısının anlaşılır olduğunu söyleyen Bilgen, “Her gün arkadaşlarınızın, seçtiklerinizin gözaltına alınması, görevden alınması infial doğurmayı hak edecek kadar önemlidir. Ama bunun tepkisel, kendimize zarar verecek, elimizdekini kaybedecek bir tercihe dönüşmemesi konusunda uyarılar da vardı. Ben doğru bir hamle olduğu düşüncesindeyim” dedi.”
HDP, şimdi ve burada seçeneksiz bizce.
Bunda yarı yarıya kendilerinin payı var.
2014’ten 2015’e olan gidişata ayamadılar. Şu an bile, kendilerini % 12,5 oyda sanan çok HDP’li var.
Tuhaf olan şey, savaşın da seçenekler arasında yer alamaması. Biz bunu savaşmayı unutmaya bağlıyoruz, bir de genç Kürtler’in reçel kavanozunu dışarıdan yalamaya isyanına.
Aynı şeyi, Barzani taifesi de yaşadı.
(21 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: