Çarşamba, Kasım 13, 2019

Parvus ve Neçayef: Karşılaştır-Karşıtlaştır


Parvus, Neçayef’in teorisizi ve fiilen oportunisti. Daha başarılı hem de.
Soru: Parvus: Atatürk, Hitler, von Papen ile karşılaştı mı?
Parvus, Balkan Harbi’nin yazan Troçki’yi de teroik olarak geçiyor. Osmanlı’nın Mali Tutsaklığı, Balkan Harbi kitabından daha gerçekçi, osmanlı portresi olarak yani.
Neçayef anarşistti ama Parvus bir sosyalist sayılamaz. Yaptıkları, tipik bir casus çokkişilikliliği ve mental konfüzyonu içeriyor. Çünkü çok fazla faktörle ve elle oynamaya kalkıyor. Bir de, tarihin zor bir döneminde başa güreşiyor.
Neçayef, 1880-1914 anarşistleri tiplerinin prototipi.
Parvus ise, bir John le Carre protottipi.
Parvus’un İttihat ve Terakki’yi kavramadığı kesin. Doğu’nun komitacılığını da öyle.
Lenin’in ona temiz elden söz etmesi, gülün bile değil. Dinime küfreden komünist olsa, durumu.
Parvus’un asıl antitezi Stalin. Parvus kovaladı, Stalin aldı yani.
Ancak tarih sahnesinde Parvus ve Neçayef, tümüyle tez-antitez durumunda ve hangisinin hangisi olduğu hem önemsiz, hem de belirsiz.
Parvus biyografisinin son cümlesi şöyle:
“Geriye kayıt ve para bırakmadı, oğullarının ikisi de Sovyet diplomatı oldu.”
Boynuzun oğulları kulağı geçmiş yani. Lenin, babaya izin vermemiş ama Stalin oğullara izin vermiş. Lenin de, Parvus da, 1924’te ölüyor.
Parvus ile Stalin ve Troçki ilişkisi bilinmiyor.
Rosa Luxemburg ve Gorki ile ilişkisi biliniyor. Onları dolandırmış gibi olmuş. Lenin’i eleştiren Rosa 1919’da öldürüldü ve Gorki Stalin’e yanaştı.
Ne hikaye ama.
(12 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: