Pazar, Kasım 10, 2019

Türkiye’de ve Dünya’da İntihar


Türkiye’de intihar sayıları:
“Türkiye'deki intiharlarla ilgili en son yayımlanan istatistik 2018 yılını kapsıyor.
Buna göre geçen yıl 3 bin 161 kişinin hayatını intihardan kaybetti ve bu, günde ortalama sekiz kişinin yaşamına son verdiği anlamına geliyor.
Ülkede; 2017'de 3 bin 168, 2016'da 3 bin 193, 2015'te 3 bin 246, 2014'te 3 bin 169 kişi intihar sonucu yaşamını yitirdi.”
2001’den itibaren bakılınca ise, 2002’de ve 2011’de keskin inişli bir çıkıştan söz edilebilir. 2 bin 500’den 3 bin 250’ye gidişat var.
Oran olarak:
“2001 ile 2018 arasına bakıldığında Türkiye'deki intihar oranlarının yüz binde 3.61 ile yüz binde 4.37 arasında değiştiği görülüyor.”
Dünya’da oran olarak:
“İzlanda: 21,7
ABD: 21,1
Finlandiya: 20,8
Fransa: 17,9
Norveç: 13,6
Almanya: 13,6
İngiltere: 11,9”
Yani, Türkiye oran olarak epeyi geride. 185 ülkede Türkiye, 100. sırada imiş.
Türkiye’de intihar nedenleri:
“TÜİK'in 2018 yılındaki intiharların nedenleriyle ilgili verilerinde, 3.161 olaydan 1.155'inin nedeninin belirlenemediği yazıyor.
Belirlenen nedenlerse, sırasıyla şöyle: Hastalık (677), geçim zorluğu (246), aile geçimsizliği (129), hissi ilişki ve istediği ile evlenememe (86), ticari başarısızlık (6), öğrenim başarızlığı (1). 861 vaka ise diğer kategorisinde değerlendirilmiş.”
Yani, intiharların 2 bininin nedeni, belirsiz kalmış.
Asıl nedenler:
“Prof. Dr. Kemal Arıkan, intiharın biyolojik, psikolojik ve sosyo-ekonomik sorunlardan kaynaklanabildiğini söylüyor.
Arıkan, savaş ve ekonomik kriz dönemlerinde intiharların arttığının bilindiğini belirtiyor ve ekliyor: "Hatta ünlü sosyolog Emile Durkheim, intiharın tümüyle sosyolojik bir sorun olduğunu iddia edecek kadar ileri de gitmiştir. Bu konudaki tezinde savaş dönemlerinde intihar oranlarının çok arttığını göstermiştir."”
Savaş ertesi dönemlerde de, evlenme ve boşanma çok artarmış.
İnsanoğlu tuhaf yani.
Kmi yeni başlangıç arıyor, kimi elindekinden vazgeçmiyor, yaşamdan vazgeçiyor.
Gerçek olan şu:
Toplumun dengesi bozulunca, intiharlar artıyor.
İktisadi, siyasi, askeri farketmez.
Aynı durumda, göçler de artıyor. Göç yolunda ölümler de.
Tersi durumda, toplumun dengesi abartılıp, aşırı gelenekçileşilince de, bundan kökenli intiharlar artıyor.
Zaten sosyoloji, çok değişimin de, hiç değişimsizliğin de toplumun dengesini bozduğunu göstermiş.
Toplum, kaotik bir dengede kalabiliyor yani.
İntihar ve cinayet artışları, bunun bozulduğunun birer göstergesi oluyor.
Türkiye’nin toplumsal yapısı, son 40 yılda muhafazakar yapıdan liberal çürümeye geçtikçe, intihar oranları giderek arttı. Eskiden pratikte sıfır gibiydi.
İntihan önlenebilir mi peki?
Batı’da bunun uzmanları var.
Bizde de giderek oluşuyor aynı kurumsallaşma.
Sorun, intiharın hala suç sayılmasında.
O nedenle, intihar edip sağ kalan insan, bir de sulu duruma düşüyor.
2 gerçek var:
Toplumun bozulmasının intiharı arttırması.
Belli bir azınlığın standart biyografilerde intihar edecek denli rahatsız olması.
Dolayısıyla, intiharın çözümü yok.
(10 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: