Türkiye’de
intihar sayıları:
“Türkiye'deki
intiharlarla ilgili en son yayımlanan istatistik 2018 yılını kapsıyor.
Buna
göre geçen yıl 3 bin 161 kişinin hayatını intihardan kaybetti ve bu, günde
ortalama sekiz kişinin yaşamına son verdiği anlamına geliyor.
Ülkede;
2017'de 3 bin 168, 2016'da 3 bin 193, 2015'te 3 bin 246, 2014'te 3 bin 169 kişi
intihar sonucu yaşamını yitirdi.”
2001’den
itibaren bakılınca ise, 2002’de ve 2011’de keskin inişli bir çıkıştan söz
edilebilir. 2 bin 500’den 3 bin 250’ye gidişat var.
Oran
olarak:
“2001
ile 2018 arasına bakıldığında Türkiye'deki intihar oranlarının yüz binde 3.61
ile yüz binde 4.37 arasında değiştiği görülüyor.”
Dünya’da
oran olarak:
“İzlanda:
21,7
ABD:
21,1
Finlandiya:
20,8
Fransa:
17,9
Norveç:
13,6
Almanya:
13,6
İngiltere:
11,9”
Yani,
Türkiye oran olarak epeyi geride. 185 ülkede Türkiye, 100. sırada imiş.
Türkiye’de
intihar nedenleri:
“TÜİK'in
2018 yılındaki intiharların nedenleriyle ilgili verilerinde, 3.161 olaydan 1.155'inin
nedeninin belirlenemediği yazıyor.
Belirlenen
nedenlerse, sırasıyla şöyle: Hastalık (677), geçim zorluğu (246), aile
geçimsizliği (129), hissi ilişki ve istediği ile evlenememe (86), ticari
başarısızlık (6), öğrenim başarızlığı (1). 861 vaka ise diğer kategorisinde
değerlendirilmiş.”
Yani,
intiharların 2 bininin nedeni, belirsiz kalmış.
Asıl
nedenler:
“Prof.
Dr. Kemal Arıkan, intiharın biyolojik, psikolojik ve sosyo-ekonomik sorunlardan
kaynaklanabildiğini söylüyor.
Arıkan,
savaş ve ekonomik kriz dönemlerinde intiharların arttığının bilindiğini
belirtiyor ve ekliyor: "Hatta ünlü sosyolog Emile Durkheim, intiharın
tümüyle sosyolojik bir sorun olduğunu iddia edecek kadar ileri de gitmiştir. Bu
konudaki tezinde savaş dönemlerinde intihar oranlarının çok arttığını
göstermiştir."”
Savaş
ertesi dönemlerde de, evlenme ve boşanma çok artarmış.
İnsanoğlu
tuhaf yani.
Kmi yeni
başlangıç arıyor, kimi elindekinden vazgeçmiyor, yaşamdan vazgeçiyor.
Gerçek
olan şu:
Toplumun
dengesi bozulunca, intiharlar artıyor.
İktisadi,
siyasi, askeri farketmez.
Aynı
durumda, göçler de artıyor. Göç yolunda ölümler de.
Tersi
durumda, toplumun dengesi abartılıp, aşırı gelenekçileşilince de, bundan kökenli
intiharlar artıyor.
Zaten sosyoloji,
çok değişimin de, hiç değişimsizliğin de toplumun dengesini bozduğunu
göstermiş.
Toplum,
kaotik bir dengede kalabiliyor yani.
İntihar
ve cinayet artışları, bunun bozulduğunun birer göstergesi oluyor.
Türkiye’nin
toplumsal yapısı, son 40 yılda muhafazakar yapıdan liberal çürümeye geçtikçe,
intihar oranları giderek arttı. Eskiden pratikte sıfır gibiydi.
İntihan
önlenebilir mi peki?
Batı’da
bunun uzmanları var.
Bizde de
giderek oluşuyor aynı kurumsallaşma.
Sorun,
intiharın hala suç sayılmasında.
O
nedenle, intihar edip sağ kalan insan, bir de sulu duruma düşüyor.
2 gerçek
var:
Toplumun
bozulmasının intiharı arttırması.
Belli
bir azınlığın standart biyografilerde intihar edecek denli rahatsız olması.
Dolayısıyla,
intiharın çözümü yok.
(10 Kasım 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder