Perşembe, Kasım 21, 2019

Sınıf Atlarken Sınıf Düşenler


1789 ertesinde, burjuvazi ve proleterya sınıfları kalmış varsayıldı.
Oysa, sınıf tanımlamalarından nicelik ve nitelik olarak boşluklar var.
Bu sınıf atlama ve düşme öykülerinin ekonomi tarihinde bol olduğunu, Braudel ‘Maddi Uygarlık’ üçlemesinde açımlar. Onda, sınıf atlayıp düşenler, küçük esnaf veya zanaatkarın proleterleşmesidir.
Sonrasında, 3 temel ve 3’er altsınıftan 9 altsınıf tanımlandı.
En son da bu, % 1 ve % 5 tanımı geldi.
Oysa, daha kesin bakmak gerekli. 2018 Türkiye’sinde, kişi başına aylık harcama 2 bin lira ve bu aynı zamanda asgari net ücret. Çalışan 1 kişinin kaç kişiye bakma hakkı olduğu da tanımsız.
Dolayısıyla bu sınıflama tanımlarının bir kez daha gözden geçirilmesi gereği ortaya çıkıyor.
+
Türkye’yi 20 dilimlik gelir gruplarına bölersek, en üst dilimin toplam gelirden aldığı pay artarken, 17.-19. Dilimlerinki azalmış. Biz, bunun 15.-16. Dilimleri de, yani nüfusun yaklaşık çeyreğini kapsadığı kanısındayız.
Peki, insanların geliri nasıl artar?
Şans, şike veya beceri ile.
Türkiye’de 1983-2019 arasındaki 3 liberalizm dalgasında, özellikle dolar milyarderlerinde devlet katkısıyla milyarder olan çok oldu. O iktidar gidince de, iflas eden / ettirilen çok oldu.
AKP’in 17 yıllık döneminde neredeyse 20 milyon kişi sosyal merkate ile yaşatıldı.
15.-19. dilimler bunların ikisi de, yani en alt ve en üst değil. Bunlar, ihale, kadrolaşma, şu bu ile para kazananlar.
Peki, insanların geliri nasıl azalır?
Değirmenin suyu bitince.
Asıl önemlisi, geliri ne olursa olsun, gideri artınca, borçlanır. Türkiye’de milyonlarca kişi de borçlu zaten.
O zaman da gelsin, sınıf atlayacağım derken, sınıf düşmece.
20 milyon kişilik çakma orta sınıftan söz ediyoruz.
+
Gelelim işin kuramına:
“İtalyan edebiyat kuramcısı Franco Moretti, orta sınıfa, burjuvazinin ‘takma ismi’ der.”
Bizce, geçersiz bir tanım.
Asıl tanım, lümpen burjuvazi. Yani, montaj sanayisi, ithal zengini, smürge valisi kılıklı, şu bu.
Aslı sorun; üst, orta, alt burjuvazi gelir tanımının yapılmamasında.
Üst burjuvazi göreli kolay, % 1-5.
Ya gerisi?
Karı-koca çocuksuz öğretmenin evine ayda 10 bin lira gelir girebilir ki bu ortadan üste giden bir gelir grubu demek olur. Ama onlar 3 çocuk yaarsa, alt burjuva olmayı bile yitirebilirler, hele hele borçlanmışlarsa.
Çünkü, bugünkü piyasaya göre, aynı malı 1 ila 3 birim fiyata alabilirsiniz. 3 fiyatlı olan markalıdır yalnızca. 1 birim iyatlıyı da aynı şirket üretir ama markasızdır.
+
Gelelim Türkiye dinamiklerine:
36 yıllık liberalizmde Türkiye’de bazı kişiler, gerçekten kalıcı olarak sınıf atladı. Ama çok azı bunu namusuyla yaptı.
Bunun kriteri evsahibi olmak. Türkiye’de evsahibi başına 3 ev falan düşüyor. Bunların çok azı, 36 yıl önce de aynı konumdaydı.
Yani, sınıf atlama ve düşme liberalizmin oyunu.
+
Tarihe bakalım.
İspanyol gümüşü veya koloniyalizm İngiltere’si gibi yerlerde ve zamanlarda, ekonomi dıştan aktarılan kaynaklarla aşırı ve reel şişebilir ama onun da gümüş enflasyonu gibi sonu olmuş mutlaka.
Liberalizme de bu türden ekonomik bir oyundu. Ve işin en başında, 1980’de bu oyunun böyle biteceği belliydi.
1980 oyununu devreye sokulmasının nedeni, 1970 gibi, G-7 büyümesinin istop etmesiydi.
Artı:
ABD’nin içe kapanırken, Latin Amerika’yı, Afrika’yı ve Hindistan’ı kendine saklayarak, onları yeni G-20 yapması olasılığı var. Yani, 1980-2020 oyununun, 2020-2060 versiyonu da olabilir.
Türkiye için bir süreliğine iflas zamanı ama.
(21 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: