Eşek olursan,
semer vuran çok olurmuş.
Bu
akillerin durumu da öyle olmuş.
+
“Olduğumuz
şeylere gelince, ikisi de Sözcü Gazetesi’nde çıkan iki ayrı köşe yazısında biri
bizi ‘mayın eşeği’ olarak adlandırmıştı. Diğerinde ise ‘paratoner’… Bence bizim tanımlarımıza en uygun iki ifade
buydu. Bir mayın eşeğiydik, sahaya sürülerek bir mayın temizliği yapılması
bizden beklendi. İkincisi paratoner olarak, bütün negatif algıyı, enerjiyi biz
üzerimize çektik. Devlet Bahçeli de, enteresan arkadaşlardan sesi güzel
arkadaşlara kadar, tamamıyla bizim üzerimizden sürece yüklenmeyi tercih etti.
Ama bu mayın eşeği, kötü bir şey değildi. Çünkü toplum, bu tarafta süreçten
beklentisi ve ümidini, ama batı tarafında kaygısını, eleştirisini, korkularını
bu heyete döktü.”
https://www.artigercek.com/haberler/akil-insanlar-sahaya-surulerek-mayin-temizligi-yapmamiz-beklendi
Bunlar,
bir de semer vurulan eşek olmakla övünüyorlar.
+
Sudaki
balık suyu bilmezmiş. Bir de suda olduğunu.
Bunlarınki
de o hesap.
Tarih
bilinçsizliği, biyografi bilinçsizliği.
Çözüm
süreci, en başta çözüm olsun diye, yaratılmadı. Zaman geçirmek için yaratıldı.
Şimdiki zaman kazanmalık yapay gündemler
gibi, yapay bir gündemdi.
Toplumun
çözüm süreciyle hiçbir ilgisinin olmadığı, son 4,5 yıllık süre içinde tümüyle
ortaya çıktı.
AKP’nin
amacı bu olmasa da, HDP kendi kendini bu çözüm sürecinde ters köşeye yatırdı ve
kendini parti olarak tasfiye etti. Son 1,5-2 yıldır da istop etmiş durumdalar.
+
“Başbakan
(Recep Tayyip) Erdoğan bizden katkı beklediğini söylemişti. Bizden gidip süreci
anlatmamızı istedi ama sürecin ne olduğunu anlatmadı.”
Hiç
olmazsa buna aymışlar.
Anlatacak
bir süreç yoktu ki.
+
Çıkış:
1968’lilerin
bir bölümü 50 küsur yıldır açmazlarına ayamadı.
Bunlar,
hiç olmazsa 5 yılda açmazlaırna aymışlar.
(14 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder