Filmi,
‘Battle Royal 2’nin devaım olarak kabul edebiliriz.
+
+
Bu,
İspanyola çekim tarzı.
‘Money
Heist’ formatı gibi yani.
Bilindik
bir öykü anlatma tarzının yeniden yorumu yani.
+
8 çocuk,
1 rehine, askere alınmış 1 süt ineği.
İnek,
yabancılaştırma etkisi. Absürd.
İşlevi,
süt vermesi. Realite.
Absürd x
realite.
Öykü
baştan hazır formatlı yani.
+
Neler
var geçmişten gelen, çocuklu ve savaşlı?:
Sineklerin
Tanrısı, roman ve film.
Bitirici’nin
Oyunu, roman ve film.
Hepsinin
tezi aynı.
Çocuklar,
savaştan muaf ve azade değildir.
Kadınlar
ve yaşlılar da.
Yani tüm
savaşlar, baştan topyekun ve imhasaldır.
Eğer
bunun öyküsü birebir anlatılırsa, kakafoni olur.
O
nedenle, parametreler azaltılmış, çevre yalıtılmış.
Sonrası,
‘Libera Me’ sürrealizmi ve abstraktivizmi.
+
Bizce
hala sorun şu:
Dünya’nın
bütün ülkeleri suçlu çocuklarla dolu.
Bunun
sinemadaki karşılığı çok zayıf.
‘Tanrıkent’
hariç ki o da yine bir Latin Amerika ürünü.
Örneklerden
anladığımız kadarıyla, yetişkin sinemacılar, senarist, yönetmen, vd, bu konuyu
kavrayamıyor ve anlatamıyor.
Mono,
buna çeyrek ileri adım koymuş ama yarım geri adım da koymuş.
Çok çok
fazla klişe kullanmış yani.
‘Hommage’ları
da kullanışsız.
+
O
nedenle biz hala bu konunun bir no’sunun ‘Battle Royal 1-2’ olduğu
kanısındayız. İlk filmden 20 yıl sonra bile yani.
(15 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder