Tezimiz
basitti:
Dünya
kötüye gidiyor.
Direniş
ancak Avrupa’dan gelebilir.
Orada da
merkez Fransa, çünkü en eski devrim geleneği orada.
Doğru da
çıktı.
+
“Fransa'da
daha geç yaşta emekli olma veya emeklilik maaşlarında düşüş tercihiyle karşı
karşıya bırakılan işçiler, Perşembe günü genel greve gitti. Başta başkent Paris
olmak üzere, birçok şehirde polis ve göstericilerin karşı karşıya gelmesi
üzerine şiddet olayları yaşandı.”
Fransa,
gidip Suriye’de sivilleri öldürür ve bunu bir sosalist parti yapar, sosyalist
geçinen seçmen de onu destekler ama bunu kendi ülkesinde yapmaz, yapamaz.
Meali:
Öldürmek
ister ama öldüremez.
Öldürmüşlüğü
var ama.
İşler
oraya varabilir ama.
Direniş
yeni başladı ama.
Verili /
müktesap haklar geri alınıyor.
Bunda
işçi sınıfının da payı ve sorumluluğu var.
+
Bizi
asıl ilgilendiren yerel ve global gidişat:
İsyan
günleri geri döndü.
Tamam.
Ama ne
kadar, hangi, nerede, nasıl?
İlk
dalga genelde yenilir ama geriden geleni besler.
Geçmişte
ise, 30 yıllık (1990-2020) bir WTO direniş geleneği var.
Sanırız
kaos yeni başladı.
Artı,
rebel (isyan) ve riot (kazan kaldırma) içiçe.
Şimdilik
yani.
(6 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder