Bu,
devletlerin ve parti iktidarlarının özdeyişi olabilir.
Kimse
uslu uslu iktidarı terketmez yani.
Sorun
sürdürülemez olanın son ana kadar nasıl sürdürüldüğünde.
İnat
var, bir.
Ortalamanın
ötesinde hasar var, iki.
Çatışmaya
tahrik var, üç.
AKP de,
kapitalizm de, farketmez.
+
“Sürdürülemez
olan, sürdürülebildiği son noktaya kadar herkese hep sürdürülebilirmiş gibi
gelir. Hep öyle olmuştur.”
Büyük
hata.
Öyle değil.
Sürdürülebilir
borçlanma, diyelim.
Böyle
bir şey yok.
Eski kriterlere
göre bir ülke veya bir şirket, en çok bir yıllık geliri kadar borçlanabilirdi.
Şu anda hemen tüm ülkeler 2 katı borçlanmış durumda. Bu, sürdürülebilir
değildir. Öyle olmadığı da baştan belliydi.
Politika
olarak da öyle:
AKP
geldiğinde, ANAP tam, DYP yarım örneği vardı. Sürdürülemez iktidar olarak.
Uygulanmış 2 ekonomik liberalizm olarak. İkisi de yanılmıştı. Dolayısıyla, AKP’nin
de yanılacağı, daha 2002’de belliydi ama vadesi belli değildi. Ortalama vade 10
yıldı, 17 yıldır inat ediyorlar gitmemekte.
+
“Son
zamanlarda farklı farklı alanlarda, birbiriyle hiç alakası yokmuş gibi görünen
peş peşe vakalar yaşandı: Öğretmenler Günü’nde oturuşunu beğenmediği konuğu
azarlayan vali. Avukatların etek boyunu ölçen hakim, kız öğrencilerin pantolon
boyunu ölçen okul müdürü. Otizmli öğrencileri kovdurmayı seçim vaadine çevirmiş
muhtar. Kendisini görüp ayağa kalkmayan çalışana tuvalet nöbeti yazan belediye
başkan yardımcısı. Şoförünü bölüm sekreteri atayan rektör. Diktirdiği özel
üniformayla gezip kendisine selam durulmasını isteyen veya seçilmişlere
saygısını kaybetmiş olduğunu her fırsatta gösteren bakanlar. Başkanı olduğu
meclis grubunun çıkardığı yasayı veto eden cumhurbaşkanını alkışlama
mecburiyeti. Bütün bunlar, yerleşikleşmiş bir olağanüstülüğün üzerine oturan
iktidar aklının, yukarıdan aşağıya doğru nasıl yayılmaya başladığını
gösteriyor.”
Hayır.
Saçmalamanın
nasıl yayıldığını gösteriyor.
Bu
gidiciliğin belirtisidir. Her zaman da öyle oldu.
İktidarlar
son giderayak yapabilecekleri tüm rezillikleri yaparlar. Yaptılar da, yapıyorlar
da.
+
Burada 2
nokta var.
İç muhalefet
ve dış muhalefet.
İç
muhalefet 17 yıldır yok.
Dış
muhalefet son 3 yıldır ipleri bir geriyor, bir gevşetiyor, çünkü iç muhalefet
iktidar olmaya aday adayı bile olamıyor bir türlü.
Açıkçası:
AKP’nin
yaptıklarının CHP’nin yapmayacağının hiçbir belirtisi yok.
İmamoğlu’nu
6 aydır gördük çünkü.
Yani,
CHP’liler de AKP’lileşti.
(7 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder