Pazartesi, Aralık 16, 2019

Kanal İstanbul: NATO’ya Karadeniz yolu


Olur mu olur.
+
“Kanal İstanbul ile Çanakkale ve İstanbul boğazlarını ABD gemilerine sınırlandıran ve Karadeniz’de 21 günden fazla kalmalarını engelleyen Montrö Sözleşmesi devre dışı bırakılacaktır; hem de Türk hükümeti eliyle!”
Da, ABD gemileri Karadeniz’e nasıl gelecek?
Ya da, Çanakkale için sözleşme sabitken, Marmara’ya nasıl gelecek?
Ya da, Karadeniz’e kıyı olan ülkelerin bir bölümü NATO üyesi iken, bunu şimdiye dek neden denemedi?
+
“Montrö Sözleşmesi normalde 20 yıllıktı ve 1956’da sona erecekti. Ancak bunun için taraf devletlerden birinin sözleşmeyi sona erdirme isteği bildiriminde bulunması gerekiyordu. Karadeniz’i bölge denizi yaparak, bölge dışı devletlere kapatan özelliği ve yararı nedeniyle bugüne kadar hiçbir taraf devlet sözleşmeyi sona erdirmek için girişimde bulunmamıştı.

ABD bu nedenle, bir de Karadeniz’in “uluslararası su” olduğunu iddia ederek bu denize girmeye çalıştı. Ancak Türkiye bu teze de direndi ve örneğin dönemin Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ şöyle diyerek konuyu kapattı: “Karadeniz, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere ait bir konudur.””
Peki, bu çizgide olan ve şu an Rusya ile gayet halvet durumda olan Türkiye, bunu neden yapsın / yapacak?
+
“Erdoğan’ın NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e 2016’da yaptığı şu çağrı olmuştur: “Karadeniz’de görünmüyorsunuz. Karadeniz’de görünmeyişiniz, Karadeniz’i adeta Rusya’nın bir gölü haline dönüştürüyor. Karadeniz’i tekrar istikrar havzası kılmalıyız””
Klasik Erdoğan davranışı.
+
“Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin karşısında cephe kuran ve güneyde Türkiye’ye karşı “terör koridoru” inşa eden ABD’yi, AKP hükümeti eliyle bu kez kuzeye, Karadeniz’e yerleştirmek, ancak ve ancak bir “devlet intiharı” olur!”
Öyle değil tabii ki.
Avrasyacılık’ı bu kadar bayrak yapan bir metne gerek yok.
+
Güzel.
Hiç olmazsa gazeteler, artık bir şeyler yazar oldu.
Global konjonkttür momenti belli:
Değişim rüzgarları.
Ve biliyoruz ki:
Değişim rüzgarları zamanları yıkıcı zamanlardır.
Çevresindeki 10-15 ülkenin parçalanması ile parçalanmayan ülke Türkiye, risk alıyor demek tir.
Ki o riski 5 ülkeye doğru askeri açılım yaparak çoktan aldı.
Libya için BM’ye gitti, daha ne yapsın?
Atatürk’ün ‘yurtta barış, Dünya’da barış’ ilkesi güme götürüldü.
Bakalım savaşmayı becerebilecek miyiz?
Şerh: 35 yıllık iç savaşta, ancak 30 yılda savaşmayı öğrenebildik. Bunu unutmamak gerekli.
(16 Aralık 2019)



Hiç yorum yok: