Bir
alıntı:
“Carbon
Tracker’ın yaptığı hesaplamalara göre, toplam linyit üretiminin yüzde 84’ü ile
taş kömürü üretiminin yüzde 76’sı kâr etmiyor. 2019 sonunda linyit sektörü 3,54
milyar euro ve taş kömürü sektörü ise 3,03 milyar euro zararla karşı karşıya.
AB
genelindeki kömürlü termik santrallerin yüzde 79’u zarar ederek faaliyetlerini
sürdürüyor.
Daha
akılda kalıcı biçimde söyleyecek olursak, Avrupa Birliği sınırları içinde
faaliyet gösteren her beş kömürlü termik santralden dördü kâr getirmiyor.”
Demek ki
elektrik ucuz ve kömür pahalı. İşletme maliyetleri de çok yüksek artık.
Bu,
tamam.
+
Şuna
bakalım bir:
“World
total primary energy consumption by fuel in 2018:
Oil
(34%)
Coal
(27%)
Natural
Gas (24%)
Hydro
(renewables) (7%)
Nuclear
(4%)
Others
(renewables) (4%)”
(İngilizce
Wikipedia.)
Bu
sayılara göre, Dünya enerjisinin dörtte birinden çoğu kömürden geliyor.
Kaçınılabilir
olsaydı, çoktn kaçınırlardı yani.
+
Gelelim
çevre kirliğine:
AB’deki
kömür yakmazsan, 4. Dünya’da yakarsan, Dünya hava kirliliği azalmıyor.
+
Dönelim
karlılığa:
AB’de
tarım da karlı bir sektör değil ama olmazsa olmaz. O nedenle, devlet çiftçilere
sübvansiyon veriyor sürekli.
Bunun
kömür enerjisi ve termik santral olarak da düşünün.
Enerjisiz
olabiliyorsa olur, olamıyorsa, hava kirliliğine ve zarara devam olur.
+
Köşe
yazarının savı:
“Kömürlü
termik santrallerin ekonomik, ekolojik ve toplumsal anlamda yarattığı zararlar,
filtre takılarak çözülecek bir mesele değildir, bundan sonra önümüzdeki dönemde
filtre takıldı takılmadı, denetim yapıldı yapılmadı, ceza kesildi kesilmedi
üzerinden yapılacak tartışmaların hiçbir kıymeti olmadığı şerhini koyarak devam
edelim.”
Fransa,
elektrik üretiminin % 70’inin nükleer enerjişlye sağlıyor. Onyıllardır nükleer
enerjiden de çıkılması gündemde. Fransa çıkacak mı? Hayır.
Kömür
konusu da öyle:
Ya
enerjiyi düşürürsün, ya da kirli enerjinin bedelini ödersin.
(8 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder