“Ulusoy,
Yargıçlar Sendikası'nın kendisine destek verdiği açıklamayı paylaşarak şunları
kaydetti: "BM Genel Kurulu'nun 13/12/1985 Tr, 40/146 Sy. Kararıyla
onaylanan BM Yargı Bağımsızlığı Temel İlkelerinden: -Yargıçlar da; İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi’ne uygun olarak, diğer yurttaşlar gibi DÜŞÜNCE VE
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ile toplanma ve dernek kurma özgürlüğüne sahiptirler."”
Neymiş
neymiş?
İfade
özgürlüğüymüş.
Peki, şu
anda kaç kişi ifade özgürlüksüzlüğünden içerdeymiş acaba?
Belli ki
hukuk camiası, kendi arasında japon kale
maç yapmaya başlamış.
“Pelikan
Grubu' üzerinden HSK'yı eleştirdiği gerekçesiyle, hakkında soruşturma
başlatılan hâkim Ali Haydar Ulusoy, "'FETÖ Borsası'nda milyonlar dönüyor.
İşler belli avukat bürolarında dönüyor" iddialarına ilişkin, "yaprak
kıpırdamıyor" dedi.”
Rüşvet
iddiası mı bu?
Yoksa,
başka bir konuda ima mı?
Herşey
şifreli anlatılıyor bu sıralar demek ki.
“Adalet
Bakanı "daha düne kadar aynı maklubeye kaşık sallayanlar, şimdi bize
FETÖ'yle mücadele dersi veremez" diyerek, geçmişte FETÖ bağlantıları
olanların da dahil olduğu çetenin yargıdaki "ileri hamlelerine dur"
çıkışı yapıyor.”
Anladığımız
şu:
Fetö’cüler
de bölünmüş, Fetö’ye karşı olan AKP’liler de bölünmüş. Demek ki gemi batıyor.
Gemideki budalalar da debeleniyor, bir aşağı bir yukarı koşuşturuyor batan
geminin içinde.
Bu
sıralar, her tür yargı organında acaip durumlar peşpeşe geliyor.
Buradan
çıkan tek sonuç şu:
Merkezi
tek otorite artık işlemiyor, en azından yargıda işlemiyor.
O zaman
da sıradanlar, böyle olmadık şeyler yapıyor, yapay gündemler yaratıyor.
(9 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder