Bu, bir
devrim adayına yapılacak en büyük hakaretlerden biri:
Sosyal
medyacılık.
Sosyal
medyatörler; insanların en kaba duygularına, aptallıklarına, cehaletlerine
hitap ederler.
Devrim
ise; bilgi ve zeka gerektirir. Duygu yerine de, düşünce, boş eylem yerine de,
kuram.
+
“Bu
isyan dalgasına henüz ortak bir isim bulunamadı. Oysa 2009 ile 2011 yıllarında
patlayan isyan dalgasına, 'Twitter Devrimi' ismi uygun görülmüştü.”
Ad çok:
Slaktivist
dalga.
Başarısız
devrim öngirişimleri.
İsyan
değil, kazan kaldırma (rebel x riot).
Üstelik,
onların daha önceleri gelmiş öndalgaları vardı.
1990-2020
WTO eylemleri.
We are 99%
ve Occupy Wall Street.
Yani, neo-global neo-liberalizm 1980’de
geldi, karşı çıkmalar 1990’da geldi.
Yani,
teşhis baştan yanlış.
+
“Lübnan,
Şili, Irak, İran, Ekvador, Haiti, Hong Kong... Dünyanın dört bir yanında milyonlarca
insan, ülkelerindeki var olan düzeni değiştirmek için uzun haftalar boyunca
sokaklara çıktı, çıkmaya da devam ediyor. Bu eylemler boyunca birçok insan
kolluk güçleri tarafından katledildi, binlercesi hapsedildi, devlet en sarih
şekliyle sokaklardaki yerini aldı. Ancak bazılarında bu şiddet işe yaramadı,
devletin en üst yöneticileri istifa etmek zorunda kaldı. Eylemciler taleplerini
kabul ettirdi, yaşadıkları adaletsizlikleri ve zorbalıkları tüm dünyaya
duyurmayı başardı.”
Gerçekten
böyle mi oldu?
Nicaragua
ve Bolivya’da da mı?
Aynı
söylem, ters yerlere varır o zaman, yazan dikkat etmemiş.
Teşhis
şu:
İsyanlar
4. Dünya’daydı.
2 bölge
vardı.
Ortadoğu
ve Latin Amerika.
Demokrasi
deneyimi tarihi, Ortadoğu’da 0/10, Latin Amerika’da 2/10 durumda.
Bunu
yazdığında, girişimlerin başarısızlığını da baştan yazmış oluyorsun.
Batı,
150-200 yıl savaştı haklar ve özgürlükler için.
+
“Peki,
neden bundan sekiz yıl sonra ortaya çıkan günümüzün isyanlarında sosyal medya
ve Twitter vurgusu yok denecek kadar az? "Twitter Devrimi'nin bitişine
tanık oluyoruz" başlıklı yazısında Richard Seymour, bunu sosyal medyanın
ve onun gözde uygulamalarının, yeniliğin ve özgünlüğün getirdiği parıltılarını
kaybetmesiyle açıklıyor.”
Şuna,
Twitter ve sosyal medya hiçbir halta yaramadı, desek?
Buradaki
kritik sözcük parıltı.
Yani, en
kaba hislere hitap.
Caf caf,
jan jan.
Faşizmin
sevdiği tarz.
+
Çıkış:
Yani biz
basitçe diyoruz ki:
Sosyal
medyanın tüm formları, eksi zekalılığın ve eski bilgililiğin epistemik faşizmini getirdi. Üstelik
üniversite mezunlarına bile getirdi.
Yani
aşağı yukarı, internet olmadığı zamanlardaki, 30 yıl öncesinin momentlerindeyiz.
Kalaşnikof
(gürültülü ve ışıklı diye) olmazsa, Tattar yayı hep olur.
Bilginin
klasik yollarına geri dönüş o zaman.
Liste,
forum, egroup, blog, arşiv.
(8 Aralık 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder