Çarşamba, Ocak 27, 2016

1975-2015 Global Terör Perspektifi

Panorama değil, perspektif. Yaygınlık değil, derinlik taşıyan bir manzara yani.
Bu metni, bir bakıma kendim, bir bakıma 18 yaşındakiler için yazdım.
18 yaşındakiler (kabaca 2000 doğumlular), kendilerine iyi bakarlarsa, 98 yaşlarını (kabaca 22. Yüzyıl’ı) görebilirler. Yani, geleceğe doğru 40 değil, 80 (küsur) yıllık bir perspektifleri olabilir.
1975’te Çakal Carlos, Leyla Halid, Baader-Meinhof vardı.
Carlos ihanete uğradı. Şu an hapiste.
Terörden (bugünün parasıyla) 30 milyon dolar kazanmışlık gibi tuhaf bir huyu var.
Halid uzlaştı, şu an haminne.
Baader-Meinhof, hem öz-ihanete, hem dış ihanete uğradı. Toptan mezarı boyladılar. İntihar ve cinayet farketmez, hemen o zaman hapiste öldüler sonuçta.
Bu üçlü, 1968 gidişinin simgesi ve dibi idi gibi.
Kapitalizm ve Kenan Evren, koşulların olgunlaşmasın bekledi. Binlerce ölüyü ellerini oğusturarak izlediler.
Sonra 1980 geldi, hem askeri darbe, hem neo-liberalizm, hem SSCB-Afganistan / Taliban olarak.
Taliban, hala var da yok gibi ama 10 kuşaklık bir dönüşüme uğradı. IŞİD’e kadar geldik.
Arafat’ın ölümünden sonra el Fetih silindi gitti ve Filistin hala devlet olamadı. Hamas var ortada. 1987 kuruluşlu Hamas.
Unabomber, yalnız kurt olarak geldi ve içeriyi boyladı.
Sonra, silahsız savaş ve 11 Eylül geldi.
Ve sonra Batı, reel sosyalizm gidince, İslam’ı keşfetti. Öteki-düşman olarak. Hala da öyle gidiyoruz.
Bireysel çıkışların açmaz olduğu söylenir ama 2015’te 350 ABD’li 1.400 ABD’liyi tek başına öldürdü. Bu bir salgın artık.
(Büyük devletler, dışarıdan olduğu deli, içeriden de yıkılır. Yıkıldı da.)
IŞİD ile de ölümüne savaş var artık. (Bunu Vietnam da denedi ve kazandı ama sonra para için ABD’ye teslim oldu.)
Dönüp dolaşıp, Hassan Sabbah ideolojisine vardık:
Önce öldür, sonra belki devlet kurarsın.
Günümüz Araplar’ını, bin yıllık bir yeni orta çağa sokanın, bu şiddet değil, işbirlikçilikleri olduğu kanısındayız. Suriyeliler’in ilk işi ülkelerini boşaltmak oldu örneğin.
1980-1990 arası, devlet-terörü nedeniyle sessizdi.
Sonra günümüzdeki panoramayı veren çıkış başladı.
Tuhaf olan şey, ABD’nin TC’ye 100 bin ölüye mal olan Apo’yu derdest edip teslim etmesiydi. Diğer oynadığı atların kofluğu, 17 yıldır ortada.
Not 1: Yani ABD, ister uluslararası terörü beslesin, ister beslemesin, eceline yararı yok. Çünkü, tarih kafaüstü giderken, 1 nolar en sert çakılır yere. Ortalık toz duman olunca da, böylesi ayakçı teröristlere de gün doğar, doğuyor da, doğdu da.
Not 2:
Dünya’nın ilk gerçek devriminin ardından, ilk devlet terörü ve terör sözcüğü de geldiğine göre, yeniden bir büküm noktasındayız, demektir.
Not 3: 2029 başarısız proto-Dünya Devrimi’ni, ne IŞİD, ne bu İslam kadrosu yapamaz.
Yani:
1970’lerin terör dönemi, tarihte çok önemli bir yer kazanmış olabilirdi ama bu şansını harcadı.
Örneğin Carlos, o pek övündüğü biçimde, İkiz Kuleler ile uğraşacağına, ve hatta TC’de bula bula o kıtıpilleri bulacağına, ciddi bir kuram tabanı çalışabilirdi. Zamanı bol.
Kaczynski, mektuplarla uğraşacağına, tam kuramsal bir metin yazabilirdi. Tabii yazabilecektiyse...
Evet, sözünü etitğimiz dönemde aksiyon bol ama kuram 0 oldu.
Not 4: Unabomber’ın manifestosunun tamamının onun tarafından yazılmadığı uzmanlar tarafından açıklandı. O biçimiyle Manifesto, çok zayıf bir kuram.
Not 5: Makyavelli-Neçayef çizgisi ve artı devlet kurmak isteyen ve istemeyen Türkler’in (MS 500’lerdeki) iç savaşı çizgisi, hem 1975-2015, hem de 2015-2055’i gergefledi.
Çıkış:
Keyifli bir metin oldu. Taslak oldu. Delikli kavramsal çerçeve oldu (bu geometriyi katlanabilir kılmak gerekli). Ama güzel oldu.
Bu metni önümüzdeki zamanlarda geliştirmek gerekli. Hem bence, hem başkalarınca.
Dipnot 1: 1946’da 1 Musevi, İngilizler’e karşı bir terör eylemi yaptı ve 45 Musevi’yi bilerek ve isteyerek (belgeselde kabul ediyor) ve artı 45 İngiliz’i öldürdü.
Dipnot 2: 1940’da 1 Norveçli, ağır su taşıyan bir gemiyi, Almanlar ve Norveçliler ile birlikte sulara gömdü. Almanya atom bombasını hiç yapamayacaktı, bu sonradan belli oldu. Bombalar Japonya’nın tepesinde patladı.
Dipnot 3: İşte soru bu:
Kim haklı, kim haksız?
Norveçli, kendi halkına veya Japonlar’a karşı insanlık suçu işledi mi?
Musevi’yi boşver, Eşkenazlar’ın Seferadlar’a neler yaptığı, onyıllardır açıkça ortada.
Atom bombası yapılsın da yapılsın isteyen Einstein, Japonya’ya karşı insanlık suçu işlemekten yargılanabilir mi?
İsrail’e atom bombası verdiğini itiraf eden, Fransa cumhurbaşkanı, sosyalist Mitterand, mezarında insanlık suçundan yargılanmalı mı?
İncirlik’ten atom bombalarını IŞİD yürütebilir mi?
Son soru:

TC topraklarında ilk nükleer silah, ne zaman patlayacak?

Hiç yorum yok: