Gençler
bunun ‘yok öyle’sini söylemişler:
Vee,
yanılmışlar...
Çook
yanılmışlar...
Bir kere,
anababaları o kahkahaları atanlar arasında...
Bir
kere, kendilerinin % 80’i, çok değil 5 yıl sonra, o kahkahaları atıyor
olacaklar arasında...
1968’lilerin
torunları ve 1978’lilerin çocukları öyle oldu hep çünkü.
Sonra:
Asıl
kahkahaları atanlar başkadır, 1980 sonrasında, bundan sonra güleceğini söyleyen
TİSK’çi Narin gibi...
Televizyondaki
kahkahaya bakmayın. Sahtedir. O ünlüler şu durumdadır:
Geçici
olarak kendilerine verilen parasal ve manevi bollukta, tükete tükete kendilerini,
çok değil, 30’unda biterler. Bakınız Gonca Vuslateri.
30’unda
70’inde nene gibi konuşmuş:
“Bunun
getirdiği toplumsal ve bireysel zorlukların üstesinden gelebileceğimiz en makul
sistem evlilikti. Bir de o 40’ına geldi, ben 30’uma...”
Sisteme
teslim olmuş yani. Sanki, bekar yaşayınca, biri kapısını çalıp hesap sormuş
gibi yapmış.
Herkes
er veya geç sisteme teslim oluyor ama başta cav cav ediyor nedense.
68’liler
de öyleydi, 78’liler de...
O
nedenle Fransızlar demiş ki:
Yaşlanınca berbat muhafazakar
olmak istemiyorsan, gençliğinde devrimcicilik oynama...
Devrimcicilik
oynamayın gençler...
Geldiğiniz
yer belli, gittiğiniz yer belli...
Dipnot:
Konuyu
Grosz’a bağlıyoruz. Kendisi 1920’lerde Almanya’da, ‘var öyle, ülkenin bir yanı
yangın yeriyken, bir yerinde kahkahalar’ karikatürleri ve desenleri çizmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder