Göründüğü
kadarıyla, Çin Malı olayı, kendini epeyi aşmış, tıp fakültelerinde keseceğimiz
kadavraları bile oradan alır olmuşuz:
Antalya'da
bir firma, tıp fakültelerinde eğitimde kullanılmak üzere kadavra ithalatı
yapıyor.
Fotonun
belirttiiği üzere, bu kadavralar zayıf ve yağlı olurmuş.
1984’te
Çapa Tıp Fakültesi’nde bizzat kesme
şerefine nail olduğum yerli malı kadavralar ise yağlı olurdu.
Ve bir
de o çok keskin formaldehit kokusu...
Bizim
tıp fakülteleri iyice pintileşmiş:
“Turgut,
mevcut üniversitelerde de kadavraların çok uzun süre kullanıldığını vurguladı.
Kadavranın normalde 2 aylık bir kullanım ömrü varken, bunların bazen 5 yıla
kadar kullanıldığını anlatan ...”
Kıymadan
öte diliyorlar demek ki...
Benim de
aklıma takılan sağlık sorunu var bir de:
“Çin’den
de getirilen kadavralar var ama sağlık konusunda çok emin olunamadığından ve
Çinli kadavraların zayıf ve yağsız olmaları nedeniyle bunların kullanım
süreleri biraz daha kısa...”
O pek
sevilen ve baş tacı edilen Suriyeli canlı mültecilerin bu ülkeye hangi
hastalıkları soktuğunu, mümkünse devlet hastaneleri açıklasın bir...
Ülkemizi
pek seviyorum:
Yılda
250 bin canlı transit geçerken, epeyi cansız da transit geçmeye başlamış.
Araf
gibi ülkeyiz valla...
Dipnot:
Alevi’nın
cenaze namazını kılmayan bizim imamlar, Çin malı kadavra gömülürken cenaze
namazını kılar mı acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder