Cuma, Ocak 08, 2016

Tarihte En Yüksek İnsan Sayılı Göçler

Tarihin en uzun süreli ve mekanlı göçlerinin faili Moğollar, Türkler, Çingeneler ve Vikingler. Ancak, tarihin en yüksek sayılı insan göçlerinin failleri başkaları.
Avrupa, 1700-1990 arasında, 1 milyon İrlandalı’yı, 1 milyon Alman’ı, 1 milyon İskandinav’ı Amerikalar’a yolladı.
Ana neden kıtlıktı. Örneğin İrlanda, 1 milyon göç verirken, 1 milyon da ölü verdi.
Anadolu, 1915-1925 arasında, 3 milyon kişilik dışa göç verdi ve 3 milyon kişilik içe göç aldı. 1915 nüfusu ise 12 milyon civarında idi. Yani Anadolu, oransal olarak en kısa zamanda nüfusunun en yüksek = % 50’lik bir  bölümüne göçsel olarak maruz kalan bir yer durumunda. Kesin olmamakla birlikte, aynı sürede 500 bin de ölü verdi.
Bugünkü ABD’nin nüfusunun % 85’i beyaz ve Avrupa kökenli. % 10’u Afrika kökenli ve % 5’i melez veya safkan İspanya kökenli. ABD, 300 küsur milyon nüfusunun karşın hala yılda 1,5 milyon göçmen alıyor, yani nüfusunun % 0,5’ini. 20 yılda % 10 eder.
Bu durum, diğer Amerikalar için, farklı oranlarda geçerli. Ancak, onlarda yerli nüfus biraz daha çok sağ kaldı ve ana dillerini koruyabildiler.
Çin’in çinlileştirilmesi süreci, tam ne zaman başladı ve sürdü belli değil ama Çinliler’in anavatanlarından sürdükleri veya tarihten sildikleri onlarca halk ve dil var.
Bugünkü Rusya’nın ruslaştırılması 1600-1950 arasında sürdü. 14 cumhuriyette ve yüzü aşkın özerk bölgede, Ruslar ancak böylece çoğunluğa geçti.
Afrika’nın müslümanlaştırılması, aynı zamanda araplaştırılması demek oldu. Bugünkü Nijer-Nijerya çizgisi, Kuzey Sudan – Güney Sudan üzerinden geçerek, böyle oluşturuldu. Araplar, Afrikalılar’ı hem Osmanlı’ya, hem de Amerika’ya yüzyıllar boyu sattılar. Not: Köleleştirme, İslam öncesinde de kabileler arasında mevcuttu.
Ancak Afrika, Kush’larınki haricinde büyük kıta-içi göçlere maruz kalmadı, çünkü çöl ve orman gibi, çok büyük 2 doğal engel var orada.
Bugünkü ABD’de 30 milyon siyahi olduğu bunun da yüzyıllar öncesinde onda birlik nüfus sayılması gerektiği düşünülürse, bunun eski muadili 3 milyon olur ama ölüm oranı çok olduğu için, pek pek 10 milyon olur, bazı yazarların önesürdüğü gibi 100 milyon değil.
Ek: Amerikalar’ın bugünden yalnızca 12-13 milenyum önce ilk kezliğine insanlılaştırılması da akılda tutulmalı.
Hindistan’da kuzeydeki koyu ten renkli halklar sürekli istilalar nedeniyle hep güneye sürüldü. Öyle ki bugünkü İndo-Avrupa dili kullanan Hindular’ın aslen Hindistan-dışı bir halk olması hala mümkün.
Okyanusya’daki adaların insanlaştırılması, tarih öncesinden başlayarak taa 1500’lere dek sürdü. Ancak, genel Dünya nüfusuna oranla çok düşük oranda göçler sözkonusu oldu. Çünkü adalar küçük olduğu için, doyurabileceği insan sayısı hep düşük kaldı.
Sonuçta, hepsine birden baktığımızda, Hindistan’ın kuzey üçte birinin bugünkü hesapla 1,5 milyarın üçte birinden hesapla, 500 milyonluk bölümü, güneye göç etmiş kişiler olmakta. Doğum kontrolünü ısrarla reddetmeleri, sıcak iklimleri ve toprağın insan besleme limitleri yüzünden, nüfusları artık tavanı görmeye başladı diyebiliriz. Yani, bir milyarın 333 milyonu kıta-içi göç etmiş sayılabilir. Ki bu da Anadolu içinki % 50’den düşük kalmakta.
Yani:
Oran olarak Anadolu 1915-1925, toplam olarak Hindistan MÖ 1000, göçsel-tarihsel rekorları elinde tutuyor gibi görünüyor. ABD’nin giderek azalmakta ve 2050’de % 50’nin altına düşecek olan oranı hariç tutulursa, kayıtlar böyle.
Diğer bir deyişle:
Dünya yaşanabilir alanlarının % 90’ında ve nüfuslarında anavatan ve ‘burası benim’ yok.
ABD’nin kendi oranını kendi bozması ve Türkler’in kendi anavatanlarını kendi elleriyle Ruslar’a kaptırmaları gibi, ironik örnekler de mevcut. Ruslar’ın ve Putin’in gözünün İstanbul’da olması ise, hepten ironik.
Yani:

Mal sahibi, mülk-devlet sahibi, hani bunun ilk sahibi?

Hiç yorum yok: