Önvurgu:
Baudrillard gibi, anlamadığı konularda yazan, boş kafalı felsefecilerin
nezdinde, bu denli büyük bir epistemik kubur ve kabir kazanlara lanet ediyorum.
Efenim
simülakrum, bir şeyin taklidi ve temsili demek.
Simülasyon,
Türkçe’de ‘benzetişim’ ile karşılanıyor. Bilimsel bir terim. Bilgisayar
programları aracılığıyla, uçuş gibi gerçek konuların sanal dünyadaki
taklitlerini ve temsillerini yaratıyor.
Simülakron
ise, ‘simülakrum olan’ demek.
Popüler
kültüre 1999’da ‘Matrix’ gibi bir ‘delinin kuyuya attığı ama tüm akıllıların
çıkaramadığı’ bir taş düşünce, 10 yaşındaki kültürel ve zihinsel zekalı 40
yaşındaki ergen bozuntularına gün doğdurdu. Kendi şavalaklıklarını sisteme
bağlayarak, konudan sıyırtacaklarını sandılar.
Oysa
tanrısından demokrasisine kadar, günümüz kültürlerinin hepsi taklit veya
temsil. Ayrıca, asılları yok.
Örneğin Antik Yunan demokrasisinde, nüfusun üçte biri köleydi. Ayrıca;
mufazakar-demokrat, muhafazakar-liberal, Hristiyan-demokrat, Müslüman-demokrat,
Hristiyan-sosyalist falan olmuyor. Reel anlamda tabii ki, yoksa uydur uydur
söyle.
Ayrıca,
gözümüzün göremediği büyük ve küçük ölçeklerdeki herşeyin görüntüsü taklit ve
temsil. Örneğin, o gökadaların fotoğrafları, çok uzun zaman aralıklarında
alınmış ve üzerine yazılımla müdahale edilmiş yapay görüntüler yalnızca. Atom
görüntüleri de öyle.
Yani
simülasyon, simülakron ve simülakrum, yalnızca birer soyutlama ve insan türü
soyutlama olmadan, muz yiyip yağmur suyu içerey yaşadı milyon yıllarca.
İnsanlar
soyutlamazlar, limit hep somutlarlar. O nedenle, ‘reification’ın motamot
anlamı, ‘somutlamak’ olmakta.
İnsanlar,
birkaç yıllık tarihöncesi dönemde ve 5 milenyumluk tarihiçi dönemde, ancak
düşünceyi soyutlayabildiler ki o yetersiz. En azından artık yetersiz. 1945’teki
2 atom bombasından ve 1957’deki ilk yapay uydudan beridir böyle.
O
nedenle artık; simülasyon-1, simülakron-1, simülakrum-1 yok; üçünün de sonsuz
ötelemesi ve soyutlaması var ki o da düşünce-öte
olmakta.
Tanrı
dahil, insanın tüm sonsuzları görelidir, mutlak değildir, bir kritik eşikten
sonra başka şeyler evrilir. Sonsuz sayılı tanrıdan tek sayılı tanrıya evrilmek
gibi. E tabi sıfıra da evrilecekler ama bu çaba, beyin kabızlığı yapıyor insan türünde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder