Pazar, Ocak 17, 2016

Uçma Rüyaları ve Uçmayıp Sürünen Freud

Freud, kendisi hiç uçma rüyası görmediği için, uçma rüyalarıyla hiç ilgilenmemiş.
Muhtemelen kestanesini babasına çizdirdiği ve yine muhtemelen bundan da zevk aldığı için, ömrü boyunca kestane kebap ile ilgilenmiştir.
Tamam, seks ile ilgilenebilir.
Seks çeşitleri yüzlerce. Freud bunların hiçbiriyle ilgilenmemiş.
Örneğin Freud, çağdaşı bir bilimci gibi, bir vibratör icat etmeye kalkmamış veya karısının orgazm sorunlaryla hiç ilgilenmemiş.
Yat aşşaa, doğur çocuğu: Bununla ilgilenmiş.
O nedenle, Nietzsche deyimiyle Freud, uçmayıp sürünen biri.
Kendim de çok uçma rüyası gördüğüm için, bunu açımlamayı deneyeyim.
Uçma rüyaları, özgürlük arzusu mu belirtir?
Belki ama az veya belirsiz.
Sonuçta, son 20 yıldır uçma rüyası görmüyorum. Bu da, tümüyle özgürleştiğimi veya tümüyle özgürleşmekten vazgeçtiğimi akla gterir ki ikisi de değil. Tam tersine, ülkemizde özgürlüğün boğuluşunu izliyorum kederle. Mücadelemi ise sürdürüyorum hep.
Benim özelimde uçma, yazmayı gerçekleştirme olabilir. Çünkü, en çok onu gerçeksedim yaşamımda.
Yani, insanların varlık nedenlerini dayadıkları şeyler, uçmak olarak simgeleştiriliyor olabilir.
Bu, kimi için yolculuk olabilir, kimi için çok para kazanmak.
Devam:
Benim özelimde uçma, basketbol oynarken, kollarını az çırparak yükselme gibi de görüldü.
Gençken gerçekten basketbol oynadım. Potaya çift elle smaç yapacak kadar da yerden yukarıya yükselirdim. Tükiye’nin 1 nolarıyla basket oynadım. Sonra basketi bıraktım.
Bu durumda, uçma rüyasının bitişi, basket oynamanın bırakılışına karşılık gelir. Olabilir de, olmayabilir de.
İnsanlar, gerçek yaşamda yapamadıklarını rüyalarında görürler, denir ama o da kesin değil. Seks partnerim varken de, rüyamda seviştiğimi gördüm ve gerçekte var olmayan kadınlarla.
Rüyada uçmanın haz vermesi tuhaf. Benim akrofobim vardır epeyi süredir ama rüyamda uçarken hiç akrofobim olmadı. Tuhaftır ama bir kez cam kenarında oturduğum ve 8 kilometre aşağıyı gördüğüm uçak yolculuğunda da.
Ek: Rüyalarımda çok ender olarak çok çok net görürüm. Çok yüksek çözünürlüklü yani. 1998’den beridir miyobum. 2013 sonrası bazı rüyalarda, taa 1981’de birinin kravat rengini ve desenini 150 metreden iddia üzerine bilmemle  kanıtlandığından çok çok daha net. Burada duygu ikamesi sözkonusu değil yani.
1984 Nisan’ında (bu tarihi çok net anımsıyorum), rüyamda Boğaziçi’nin üzerinde, Emirgan-Baltalimanı arasında uçmuştum. Yukarıdan görüntü 3 boyutlu ve kabartmaydı ve ben o tarihe kadar İstanbul’un helikopter çekimini hiç görmemiştim, zaten o zamanlar öyle şeyler yoktu sinemada veya televizyonda.
Yani, burada zihnin kendinin doğrudan bir katkısı var.
O zaman uçma rüyası, bunu imliyor olabilir.
Zihin, kendine bir tür uçma ayarı veriyor olabilir. İnsanların birçok uçma nedeni olduğu gibi, zihnin de kendine uçma ayarı vermesinin birçok nedeni olabilir.

Yani, sonuç olarak, uçma rüyalarının nedenini % 51 belirsiz bırakmak arzusundayım. % 49 için de imlemeler yapmaya çabaladım.

Hiç yorum yok: