Freud,
kendisi hiç uçma rüyası görmediği için, uçma rüyalarıyla hiç ilgilenmemiş.
Muhtemelen
kestanesini babasına çizdirdiği ve yine muhtemelen bundan da zevk aldığı için,
ömrü boyunca kestane kebap ile ilgilenmiştir.
Tamam,
seks ile ilgilenebilir.
Seks
çeşitleri yüzlerce. Freud bunların hiçbiriyle ilgilenmemiş.
Örneğin
Freud, çağdaşı bir bilimci gibi, bir vibratör icat etmeye kalkmamış veya
karısının orgazm sorunlaryla hiç ilgilenmemiş.
Yat
aşşaa, doğur çocuğu: Bununla ilgilenmiş.
O
nedenle, Nietzsche deyimiyle Freud, uçmayıp sürünen biri.
Kendim
de çok uçma rüyası gördüğüm için, bunu açımlamayı deneyeyim.
Uçma
rüyaları, özgürlük arzusu mu belirtir?
Belki
ama az veya belirsiz.
Sonuçta,
son 20 yıldır uçma rüyası görmüyorum. Bu da, tümüyle özgürleştiğimi veya tümüyle
özgürleşmekten vazgeçtiğimi akla gterir ki ikisi de değil. Tam tersine,
ülkemizde özgürlüğün boğuluşunu izliyorum kederle. Mücadelemi ise sürdürüyorum
hep.
Benim
özelimde uçma, yazmayı gerçekleştirme olabilir. Çünkü, en çok onu gerçeksedim
yaşamımda.
Yani,
insanların varlık nedenlerini dayadıkları şeyler, uçmak olarak
simgeleştiriliyor olabilir.
Bu, kimi
için yolculuk olabilir, kimi için çok para kazanmak.
Devam:
Benim
özelimde uçma, basketbol oynarken, kollarını az çırparak yükselme gibi de
görüldü.
Gençken
gerçekten basketbol oynadım. Potaya çift elle smaç yapacak kadar da yerden
yukarıya yükselirdim. Tükiye’nin 1 nolarıyla basket oynadım. Sonra basketi
bıraktım.
Bu
durumda, uçma rüyasının bitişi, basket oynamanın bırakılışına karşılık gelir.
Olabilir de, olmayabilir de.
İnsanlar,
gerçek yaşamda yapamadıklarını rüyalarında görürler, denir ama o da kesin
değil. Seks partnerim varken de, rüyamda seviştiğimi gördüm ve gerçekte var
olmayan kadınlarla.
Rüyada
uçmanın haz vermesi tuhaf. Benim akrofobim vardır epeyi süredir ama rüyamda
uçarken hiç akrofobim olmadı. Tuhaftır ama bir kez cam kenarında oturduğum ve 8
kilometre aşağıyı gördüğüm uçak yolculuğunda da.
Ek:
Rüyalarımda çok ender olarak çok çok net görürüm. Çok yüksek çözünürlüklü yani.
1998’den beridir miyobum. 2013 sonrası bazı rüyalarda, taa 1981’de birinin
kravat rengini ve desenini 150 metreden iddia üzerine bilmemle kanıtlandığından çok çok daha net. Burada
duygu ikamesi sözkonusu değil yani.
1984
Nisan’ında (bu tarihi çok net anımsıyorum), rüyamda Boğaziçi’nin üzerinde,
Emirgan-Baltalimanı arasında uçmuştum. Yukarıdan görüntü 3 boyutlu ve
kabartmaydı ve ben o tarihe kadar İstanbul’un helikopter çekimini hiç
görmemiştim, zaten o zamanlar öyle şeyler yoktu sinemada veya televizyonda.
Yani,
burada zihnin kendinin doğrudan bir katkısı var.
O
zaman uçma rüyası, bunu imliyor olabilir.
Zihin,
kendine bir tür uçma ayarı veriyor olabilir. İnsanların birçok uçma nedeni
olduğu gibi, zihnin de kendine uçma ayarı vermesinin birçok nedeni olabilir.
Yani,
sonuç olarak, uçma rüyalarının nedenini % 51 belirsiz bırakmak arzusundayım. %
49 için de imlemeler yapmaya çabaladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder