Cuma, Ocak 15, 2016

Faşizm Aşktan Büyüktür



Önnot: Bu metin, bir dezenformasyon metni kabul ettiğim, ‘Aşk Büyüktür Faşizm’ metni nedeniyle yazıldı.
Evet: Faşizm aşktan büyüktür, çook insan duygusundan da büyüktür. Görkemlidir. Süslüdür. Janjanlıdır.
Ben söylemiyorum, ustam ve kültürel büyükbabam Fassbinder söylüyor.
Özellikle de, sentimental faşizmi, yani faşizmin içindeki aşkı açımladığı, ‘Lili Marlen’ ve ‘Maria Braun’un Evliliği’ filmleriyle konuyu açımlıyor ve savının geçerliliğini gösteriyor.
Biz, ‘Schindler’in Listesi’ filminin gerçeğini de biliyoruz. Gerçek Schindler, filmdeki gibi değildi, Yahudiler’i kullanıyordu ve onları kendi malı / kölesi olarak görüyordu.
Daha da vahimi:
Gerçekçiliğin ilk ustası kabul edilen Eisenstein, ‘Potemkin Zırhlısı’ filminde yalan söylüyordu, çünkü gerçek Potemkin Zırhlısı savaşta, değil kahramanlık yapmak, safını bile seçememişti. Denizlerde öylece dolanıp, çürüyüp gitmişti.
Daha da vahimi:
Sinemada tarih ve gerçekçilik konulu kitaplar yazan, marksist seğilimli Marc Ferro, bunda sakınca olkmadığını yazıyordu.
Güzel yalanlar yerine, çirkin gerçekler istiyoruz.
Faşizm yeterince yalan söylüyor, söyledi ve söyleyecek zaten.
Gelelim metne:
Bu adam, bu fotoğraftan sonra yallah cepheye. Cephede mevta. Aşkı da toplama kampında mevta.
Yüceltilen öykü bu.
Fotoğraf şık ama.
İnsanlar ölmüş ne gam.
Garibim Milena da, Kafka’ya olan manevi borç hissinden dolayı, Museviler’i kurtaracağım derken, toplama kampında ölür. Oradan kurtulan Museviler, İsrail’i kurup, binlerce kişiyi öldürürler. Ülkelerinin Mossad’ı da (eski) Naziler’i işe alır (bakınız Ernst Cassirer, Casuslar).
Boşuna mı demişler?:
İnsanlığın onda dokuzu kaçmak, onda biri ortalıkta hiç görünmemektir.
Ya da:
Bazılarının dirisi, bazılarının ölüsünden daha çok işe yarar.
O metnin yazarını, içinde bulunduğumuz yoğun alaturka faşizm ve engizisyon kuburunda, genç okuru dezenformasyonla yanıltıp, ölüme yolladığı ve bunun propagandasını yaptığı için şiddetle kınıyorum ve protesto ediyorum.
Yangında kurtarılacak ilk kişi yok,  o metnin yazarı da dahil, bu metnin yazarı da dahil.
‘Babavatan’ (Ken Loach) repliği:
Aslolan sağ kalmak, yaşlanınca onun da önemi yok.
O nedenle, o güzel Museviler, İsrail İsrail, yaşlılıklarında patır patır intinar ettiler.
Bakınız:
Primo Levi.
Kaçmak:
‘Şimdi Değilse, Ne Zaman?’
Dipnot 1:
Ek görsel olarak, ‘Maria Braun’un Evliliği’ filminde, finalde Adenauer’in portresi Hitler’leşirken’i koyacaktım. Onu bulamadım. Gerçek Hitler ve Adenauer yanyana foto buldum. İyi mi?
Dipnot 2:
Anlamayan eksi zekalılar ve eksi bilgililer için not:
Bugünün AKP kadrosundan birileri, CHP’nin restorasyon hükümeti fotosunda muhakkak yer bulacaktır kendilerine.

Sonra da, nasıl ki Alman halkı, Hitler’le mucuklaşmış Adenauer’ı kurtarıcı olarak, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bağrına bastıysa, TC halkları da, 3 liberalizmden sonra, ‘kurtar bizi sosyal demokrat CHP’de onları bağrına basacaktır.


Hiç yorum yok: