Perşembe, Ocak 14, 2016

Bağımlılık İçin

Benim bağımlılıklarım neler?
Yaşamımdan hiç çıkaramadıklarım ise, yazmak, okumak, film seyretmek, olur. Müzik o kadar değil.
Gelecekbilim konusu, okurken olsun, yazarken olsun, artık bağımlılık oldu gibi.
Tuhaf bir ikilem var:
Gelecekbilim, artık tam-bilim ve nesnel alanda. Bu da beni ona öznel bağımlı kılıyor.
Hesaplar(ım)ın tutmasına 40 yıldır hala şaşırıyorum. Bu, epistemik aşksal bağımlılık ama ondan biraz nüansssal farklı.
Bu açıdan sinema yazmak, yavaş yavaş bağımlılık dışına çıkıyor.
Nedeni belli:
Aldıkça doz aşımı ve etki aşımı yaşadıkça, bağımlılık artıyor ve sonra tersi de.
Ölüm(üm) somutluğu da artık bir tür bağımlılık. Dosdoğru ona doğru gittiğimi görüyorum. Ambale olmuş olarak, gözlerim ona kilitli gibi olarak.
Tüm bunlar, ne yaşamımı, ne de zihnimi çarmıha germiyor.
O nedenle durumum, bağımlılık dışında genel olarak.
Aşk bağımlısıydım. Özgürlük bağımlısıydım. Savaş bağımlısıydım.
Artık hepsi, yavaş yavaş yumuşuyor ve pastelleşiyor.
Yaşlılık bu zaten:
Bağımlılığın bile zayıflıyor.
Tutkuların.
Libidon.
Öfkem ve nefretim bile yumuşadı ama onda Nervium’un etkisi çok. Manda uyutan dozlar kullandım çünkü. 6 yıl, hemen herkeste bağımlılık yaparmış o ilaç ama bende yapmadı.
Dolaylı olarak, uykuya da bağımlıyım. Benim tek gerçek-ilacım o çünkü.
Tüm bunlara bakınca, bir bölümü olağan geliyor ama bir bölümü kültür(ümüz) nedeniyle, çılgıncasına olağandışı gitmiş gibi görünüyor gözüme.
Tersini zaten hep merak ederim:
Çok statik bir yaşam sürebilseydim, neler olmuş olurdu acaba?
Sonuçta, tek bir yaşamım oldu. O da metamorfozlarla dol(d)u. Bu metamorfoz olayı, bağımlılık konusunu bambaşka açıdan ele almayı gerektiriyor ama kendim dahil, bunu yorumlamasını becerene raslamadım henüz.

Not: Metamorfoz bağımlılığı olur mu örneğin?

Hiç yorum yok: