Perşembe, Ocak 14, 2016

Asıl-Ötekileştirme

Kendisinden kuram çıkarılması gereken, asıl-ötekileştirme edimini Levi Strauss tanımlar:
2. Dünya Savaşı’nda Naziler’den kaçak-sürgün olarak Güney Amerika’ya gider. Orada, Amazon ormanlarında alan araştırmaları yapar.
Şunu görür:
Antropolog, bir kabileye yaklaştığında değişir ve ötekileşir, yani kabileleşir ve beyazlığı azalır.
Aynı zaman temsilci olan kabile reisi de, antropologla iletişim kurarken asıl-ötekileşirve yerliliği azalır.
Antropolog, kabileye içeriden bakması gerektiği için ve içeriden bakmaya başladıkça değişir.
Kabile reisi, konuya dışarıdan bakması gerektiği için ve dışarıdan bakmaya başladıkça değişir.
Olası asıl-sentez-praksis, bundan sonra gelebilir de, gelmeyebilir de.
Antropolog ile kabile ve reisi arasındaki kültürel kopukluk, bu yer değiştirmelerle, yalnızca bir yerde ve bir zamanda ve bir kereliğine bu sentez-praksisi yaratabilir, yaratmayabilir de.

Yarat(a)mamışlığı, bize nasıl yaratabilirlik konusunda veri tabanı sağlar.

Hiç yorum yok: