Çarşamba, Şubat 10, 2016

Antika ve Sanat İthalatımız

Bir haber:
“İthal sanat eserlerinin alt kalemleri incelendiğinde, geçen yıl gerçekleştirilen 35,6 milyon dolarlık ithalat içinde, tamamen elle yapılmış tablo ve resimler, 17,5 milyon dolarla ilk sırada yer aldı.
Orijinal heykel ve yontu eserler, 10,1 milyon dolar ile ikinci sırayı alırken, eskiliği yüz yılı aşmış antikalar için ise 4 milyon dolar ödendi.
Geçen yıl en fazla ithalat yapılan ülkelerin başında, 8,4 milyon dolarla İngiltere geldi. Bu ülkeyi 7'şer milyon dolarla ABD ve Fransa, 3,3 milyon dolarla Almanya izledi.
Avusturya, Hollanda, İtalya, Belçika ve Çin, 1 milyon doların üzerinde ithalat yapılan diğer ülkeler olarak kayıtlara geçti.
2011-2015 dönemindeki sanat eseri, koleksiyon eşyası ve antika ithalatı (bin dolar) şöyle:
2011 -  41.549  
2012 -  40.766  
2013 -  49.979  
2014 -  54.983  
2015  - 35.597  
Genel Toplam  222.874”
Sayılar gayet açıkseçik.
Tabii ki bu, resmi sayılar.
Yaklaşık 100 kişinin, bu miktarın % 10-20’si yekun tutacak biçimde, bireysel (bavul ticareti türü) alım satımlarda bulunduğunu biliyorum.
Bir de yerli ve yabancı ayrımı var.
Müzayedeler moda ve haber değerli oldu artık.1990 gibi öyle değildi. 1983, 1993, 2003 liberalizm dalgaları, aşırı beleş-para birikimi yarattı.
Bu paraları harcayanlar da, sonradan zengin olmalar zaten: Özal zenginleri, Çiller zenginleri, Erdoğan zenginleri.
50-100 müzayede şirketinin ve büyük antika evinin her birinin, yıllık 1 milyon lira ile bir milyon dolar arası ciro yaptığını, halka açık müzayedelerden izleyebiliyoruz.
Yani diğer bir deyişle yerli satış, yabancı satışın pek pek kendisi kadar olabilir.
Orta ve küçük alıcı olarak, 1.500-3.000 kişilik e-posta listeleri olduğunu izliyorum.
Sonuçta:
Cingıllıoğlu gibi, yabancı tablo toplayan var. Koç gibi, Türkiye kültürü toplayan var. Rahmetli Barlok gibi, uluslalarası nümismatik dernekleri başkanı olan ve klasmanında yer alan var. Taktak gibi, tümüyle yurtdışı kaynaklı / alışlı ama Türkiye malzemesi toplayıcısı olan var. Bir de, Nişantaşı / Etiler / Cihangir ev süsleyicileri var: Duvar rengine göre tablo yani.
O nedenle, 30 yıl önce söylediğimi aynen yineliyorum:
Bu işte, para sorun değil, para bulursunuz ama 3-5 kuşaklık burjuva-koleksiyoner ailesi yaratmak bambaşka bir şeydir ya da gusto, tıkınmak değildir. İkincisini de, yüzyıllık ne Koç ailesi, ne de Sabancı ailesi beceremedi zaten. Vitrinine 5 yıllığına çakma gümüş damga koyuyorsan ve duruma aymıyorsan, bu iş böyledir.
O nedenle, tesis tamam, bakalım sahip ne zaman?
(8 Şubat 2016)

Hiç yorum yok: