Perşembe, Şubat 18, 2016

Radikal Blog’da Bir Milyonuncu Tıklanma

10 yıl önce, MB’da gelecekbilim yazmaya başladığımda, internette Türkçe olarak bir tek gelecekbilim sayfası vardı ve o da yalnızca bir fotoğraftan ibaretti.
10 yıl önce gelecekbilim konusunda 0 okur-um vardı, bugün toplamda 6.’dan 7. milyona doğru, yılda 1 milyondan 1,5 milyona doğru yol alıyorum.
1998-2006 arasında da, e-grup, liste ve köşe yazısı yayınladım. Ancak, 2006’da Milliyet bu işin içine girince, ülkemizde blogculuk moda oldu. Bense, delilik tedavime katkı olsun diye, MB’a geldim.
Köşe yazarları blog yazarlarını önce yok saydı, sonra aşağıladı, sonra alıntıladı ve en sonunda da yenildi. Bugün en etkili köşe yazarı, en etkili blogcunun yarısı kadar okunuyor gibi, aynı konuda, aynı sürede.
Neden böyle?
Köşe yazarı Osmanlı’dan beridir aynı yazıyor, rahmetli Çetin Altan 50 yıllık yazılarını koyardı espri olsun diye. Oysa blogcu, değil günü gününe, anı anına yazıyor.
Köşe yazarları, özellikle konusunun uzmanı sayılan köşe yazarları, bilgiden çok uzak. Hani, Türkçe Wikipedia’ya bile bakmıyor konusunda ve sonra yanlış yazmış oluyor, o kadar yani.
Basit soru:
Şu an TC, neden savaşta?
Basit yanıt:
AKP öyle istiyor olsa da, ülke ve dünya koşulları olayı savaşa kilitledi ve üstelik tüm tarih boyunca böyleydi bu koşullar.
Üstelik herhangi bir köşe yazarı, hangi köşeyi kapmış olursa olsun, doğruyu yazacak olsa, kazanacağı durumda da doğruyu yazamıyor artık, çünkü doğruyu göremiyor: Murat Belge gibi.
Tüm bu koşullar varken, (ben bile) çok okunuyor oluyorum. Yoksa bilim metinlerim hala 50 okunuyor.
Din, futbol, seks, siyaset yazdım mı kafadan bin, belki 5 bin okunuyorum oysa ki.
Dizi veya bilgisiyar oyunu yazınca o kadar okunmaması, Türkler’in Dünya’dan ne kadar kopuk olduğunun simgesi.
FPS oyun tarzındaki ilk filmle ilgili bir metin yazıp, Twitter’da link verince, filmin yönetmeni anında beğendi onu. Oysa, bugün Türkiye’deki hemen hiçbir film yönetmeni, FPS-film ne demek ,onu bilmez.
FPS-film de, gelecekbilim ile ilintili olduğu için, hakkında yazdığım bir konu.
MB’da 100’ün üzerinde, RB’da 30’ün üzerinde konu var. Zamanında iş olsun diye, hemen her konuda birer yazı koydum, her iki blogda da.
Hem hemen her konunun gelecekbilimle ilintisi olabilir, hem de ben hemen her konuda yazabilmeliyim, yazar olarak.
İlk yıl 2006 Ağustos – 2007 Temmuz gibi, 100 bin gibi okunduğumu anımsıyorum ama MB’da 2 ayrı sayı akışı vardı ve biz blogcular, 10 yıl sonra bile, hangisinin daha geçerli olduğunu öğrenemedik.
Bu yıllık 1 miyon tıklanma, sayfa başına 25-100 dolar / bin tıklanma olarak, reklam geliri demek. Diğer bir deyişle, fakir kulunuz zengin amcalarını, 10 yılda 300 bin dolar falan parala(ndır)dı.
Yani:
Maddi nokta bu.
Manevi nokta, Dünya’ya söyleyecek sözünün, dinleyebileceklere ulaşması. Bloglar çok yaygın, kurtlu baklanın bile alıcısı var yani, o kadar.
MB + RB’un günlük 2,5 binine karşılık, Facebook’un + Twitter’ın da günlük bin tıkı olmuş durumda.
Twitter’ı 0’dan 4 ayda 500’e çıkardım.
Burada ara saptamalar:
Bir:
En küçük okunma yayılması bile, viral nitelikli internette. (İlla üssel olması gerekmiyor bunun, kademe kademe ve arada sıçramalı gidiliyor demek.)
İki:
Twitter ve Facebook, MB ve RB’dan daha uzun vadeli vaat verici gibi. Her 2 blog da, hem zirveyi çoktan geçti, hem de rakipsiz olmayı kullanarak, hiçbir çaba göstermez oldu.
Üç:
En kalıcı görünen ise, Blogger şimdilik. Google, değil silmek, sizin kalmasını istemediklerinizi bile saklıyor ve hatta görmemesi gerekenleri de görüyor, gibi. (Blogger Google’ın.)
Dolayısıyla devam edersek:
Yeniler gelecek.
Eskiler farklılaşacak.
Batı’daki gibi, Türkiye’de de adil bloglar olacak.
E-grupların blog olmasıyla, pek bir şeyin değişmemesi gibi, bloglar değişse de, kamuoyunu politik olarak etkileyicilikleri sürecek.
10 milyon sınırını gören, günlük sanal gazete tıklanma oranları düşerken, blogların tek biri, günlük 1 milyon sınırını geçecek. (Resmi zirve sayı, 200 bin günlük idi, 2013 gibi, sonra iniş geldi.)
Ticari bloglar, bizde de oturmaya başladı.
Boş (dunkof) bloglarımız evlere şenlik.
Bir kitapta olsa yayınlamayacakları yalan yanlış bilgileri, editörler bloglarda yayınlayarak, ciddi entellektüel suçlar işlemiş durumdalar.
Niyetim; hapis, sürgün, mezar, evsizlik şıkları dışında, 3 yıl içinde yıllık 2 milyon. RB’da 2. milyonu, 2017 sonunda belki görürüm.

Sonrası Şeytan kerim (kerime mi yoksa?)...

Hiç yorum yok: