10 yıl
önce, MB’da gelecekbilim yazmaya başladığımda, internette Türkçe olarak bir tek
gelecekbilim sayfası vardı ve o da yalnızca bir fotoğraftan ibaretti.
10 yıl
önce gelecekbilim konusunda 0 okur-um vardı, bugün toplamda 6.’dan 7. milyona
doğru, yılda 1 milyondan 1,5 milyona doğru yol alıyorum.
1998-2006
arasında da, e-grup, liste ve köşe yazısı yayınladım. Ancak, 2006’da Milliyet
bu işin içine girince, ülkemizde blogculuk moda oldu. Bense, delilik tedavime
katkı olsun diye, MB’a geldim.
Köşe
yazarları blog yazarlarını önce yok saydı, sonra aşağıladı, sonra alıntıladı ve
en sonunda da yenildi. Bugün en etkili köşe yazarı, en etkili blogcunun yarısı
kadar okunuyor gibi, aynı konuda, aynı sürede.
Neden
böyle?
Köşe
yazarı Osmanlı’dan beridir aynı yazıyor, rahmetli Çetin Altan 50 yıllık
yazılarını koyardı espri olsun diye. Oysa blogcu, değil günü gününe, anı anına
yazıyor.
Köşe
yazarları, özellikle konusunun uzmanı sayılan köşe yazarları, bilgiden çok
uzak. Hani, Türkçe Wikipedia’ya bile bakmıyor konusunda ve sonra yanlış yazmış
oluyor, o kadar yani.
Basit
soru:
Şu an
TC, neden savaşta?
Basit
yanıt:
AKP öyle
istiyor olsa da, ülke ve dünya koşulları olayı savaşa kilitledi ve üstelik tüm
tarih boyunca böyleydi bu koşullar.
Üstelik
herhangi bir köşe yazarı, hangi köşeyi kapmış olursa olsun, doğruyu yazacak
olsa, kazanacağı durumda da doğruyu yazamıyor artık, çünkü doğruyu göremiyor:
Murat Belge gibi.
Tüm bu
koşullar varken, (ben bile) çok okunuyor oluyorum. Yoksa bilim metinlerim hala
50 okunuyor.
Din,
futbol, seks, siyaset yazdım mı kafadan bin, belki 5 bin okunuyorum oysa ki.
Dizi
veya bilgisiyar oyunu yazınca o kadar okunmaması, Türkler’in Dünya’dan ne kadar
kopuk olduğunun simgesi.
FPS oyun
tarzındaki ilk filmle ilgili bir metin yazıp, Twitter’da link verince, filmin
yönetmeni anında beğendi onu. Oysa, bugün Türkiye’deki hemen hiçbir film
yönetmeni, FPS-film ne demek ,onu bilmez.
FPS-film
de, gelecekbilim ile ilintili olduğu için, hakkında yazdığım bir konu.
MB’da
100’ün üzerinde, RB’da 30’ün üzerinde konu var. Zamanında iş olsun diye, hemen
her konuda birer yazı koydum, her iki blogda da.
Hem
hemen her konunun gelecekbilimle ilintisi olabilir, hem de ben hemen her konuda
yazabilmeliyim, yazar olarak.
İlk yıl
2006 Ağustos – 2007 Temmuz gibi, 100 bin gibi okunduğumu anımsıyorum ama MB’da
2 ayrı sayı akışı vardı ve biz blogcular, 10 yıl sonra bile, hangisinin daha
geçerli olduğunu öğrenemedik.
Bu
yıllık 1 miyon tıklanma, sayfa başına 25-100 dolar / bin tıklanma olarak,
reklam geliri demek. Diğer bir deyişle, fakir kulunuz zengin amcalarını, 10
yılda 300 bin dolar falan parala(ndır)dı.
Yani:
Maddi
nokta bu.
Manevi
nokta, Dünya’ya söyleyecek sözünün,
dinleyebileceklere ulaşması. Bloglar çok yaygın, kurtlu baklanın bile
alıcısı var yani, o kadar.
MB +
RB’un günlük 2,5 binine karşılık, Facebook’un + Twitter’ın da günlük bin tıkı
olmuş durumda.
Twitter’ı
0’dan 4 ayda 500’e çıkardım.
Burada
ara saptamalar:
Bir:
En küçük
okunma yayılması bile, viral nitelikli internette. (İlla üssel olması
gerekmiyor bunun, kademe kademe ve arada sıçramalı gidiliyor demek.)
İki:
Twitter
ve Facebook, MB ve RB’dan daha uzun vadeli vaat verici gibi. Her 2 blog da, hem
zirveyi çoktan geçti, hem de rakipsiz olmayı kullanarak, hiçbir çaba göstermez
oldu.
Üç:
En
kalıcı görünen ise, Blogger şimdilik. Google, değil silmek, sizin kalmasını
istemediklerinizi bile saklıyor ve hatta görmemesi gerekenleri de görüyor,
gibi. (Blogger Google’ın.)
Dolayısıyla
devam edersek:
Yeniler
gelecek.
Eskiler
farklılaşacak.
Batı’daki
gibi, Türkiye’de de adil bloglar olacak.
E-grupların
blog olmasıyla, pek bir şeyin değişmemesi gibi, bloglar değişse de, kamuoyunu
politik olarak etkileyicilikleri sürecek.
10
milyon sınırını gören, günlük sanal gazete tıklanma oranları düşerken,
blogların tek biri, günlük 1 milyon sınırını geçecek. (Resmi zirve sayı, 200
bin günlük idi, 2013 gibi, sonra iniş geldi.)
Ticari
bloglar, bizde de oturmaya başladı.
Boş
(dunkof) bloglarımız evlere şenlik.
Bir
kitapta olsa yayınlamayacakları yalan yanlış bilgileri, editörler bloglarda
yayınlayarak, ciddi entellektüel suçlar işlemiş durumdalar.
Niyetim;
hapis, sürgün, mezar, evsizlik şıkları dışında, 3 yıl içinde yıllık 2 milyon.
RB’da 2. milyonu, 2017 sonunda belki görürüm.
Sonrası
Şeytan kerim (kerime mi yoksa?)...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder