Perşembe, Şubat 11, 2016

Blog ve Kompozisyon

18 yıllık bir internet kullanıcısıyım.
42 yıldır yazarım, 32 yıldır sürekli yazarım, 18 yıldır da e-posta listelerinde, e-gruplarda ve bloglarda yazıyorum. Artı, okuyorum da. Günde en az 8 saat gibi.
18 yıldır tüm bu metinlerin, pek pek orta bir kompozisyon düzeyinde olduğunu görüyorum.
Türkiye’deki blog yazarlarının neredeyse tamamı, lise ve üstü mezun düzeyde eğitim almış görünüyor. Bu da, 11 yılda en az 11 veya 22 kompozisyon yazmış ve sınıfı geçmiş olmaları gerektiği anlamına gelir. Ancak, hiçbiri bloğuyla 5/10 alamaz hocasından.
Niye mi?
Bloglarda:
Bir: Giriş-gelişme-sonuç yok.
İki. Anafikir yok.
Üç: Tez savunması yok.
Dört: Dilbilgisi 3/10 gibi.
Beş: Kısa değil, açıkseçik değiller, anlamsal (simantik) savrukluk had safhada. Neyi nerede nereye nasıl anlatacağı konusunda, yalpa da yalpa vuruyor blogcular.
Altı: Herhangi bir cümlesinde, 3-5 gerçek hatası var. Özellikle politika konusunda. Feminist geçinen biri, kadın seksinin parayla olması gerektiğini savundu geçenlerde, fuhuşu da kastetmiyor ve neyi kastettiği belli değil, bir bedel istiyor yalnızca.
Nasıl düzelir bu durum?
Orada editörler var para alan. İşleri bu: Elemek, düzeltmek.
Oysa onlar, tıpkı matbu editörler gibi, var ama görünmez yaratık durumunda kalmayı pek seviyorlar.
Ek:
Haberlerde de aşırı bir yazım bozukluğu egemen artık.
Kimse, dilsel düzeye aldırmıyor. İnternet dili geriletti resmen.

Hadi blogcular, sayıyla kendinize gelin artık...

Hiç yorum yok: