Pazartesi, Şubat 08, 2016

Dejenerasyon, Dekadans, Restorasyon, Panzehir

Bu parçayı 21 yıl önce dinledim ve 21 yıl izini yitirdim (ki o yıl bende yolun yarısı idi). Yıllarca aradım. Ve buldum:
Mahzun Kırmızıgül.
Bebeğim Benim.
Remiks.
Mahzun’un, Emrah’ın, (o zaman henüz ortada olmayan) Özcan’ın efeminasyon yolunun başlangıcı. İm.
Yolları çatallanan bahçe (Borges’inki değil).
Yolları yalpa vuran ve çatallanan kaos.
Disko değil bu.
Kimin yaptığını bilmiyorum.
Alıntıladığını tahmin ediyorum.
Ne yaptığını bildiğini biliyorum.
Çünkü, ne önce, ne de sonra benzeri değil, yanına yaklaşanı bile ol(a)madı bu aranjmanın.
Yapanının sesinden / katkısından da dinlemişliğim var onu. Övünüyordu yaptığıyla ve çok çok haklıydı.
İstanbul FM. 102.5.
Bir zamanlar radyolarımız vardı. Müzik dinlerdik. Klipsiz. Saf müzik. Gecede. TRT FM’in taa 1970’lerde açtığı yolu izleyerek: Gece ve Müzik.
Grotesk.
Masif.
Hafif sallantıda.
Bu müzikte sorun-sal ve açar, ne ritmde, ne harmonide, ne de melodide.
Tümüyle remikste.
Bu bir yeniden-inşa. Müziksel bir yeniden-inşa.
‘Eğer, 2. Cumhuriyet’i 1.’sinden böyle bir tane olarak inşa edeceksek, doğru yoldayızdır’ı imleyen bir yol.
(Bunu çözmem gerekli.)
Mehter var.
Hayvanlık var ve bu, en önemli gereklilik.
Çünkü 1995’te (reel) hayvanlık (‘magandalık’ da denmişti bir aralar), İstanbul’a boşalan köylerle yeni girmişti: Bu şarkı onu imliyor: Birinci-Alaturka-Arabesk’in çöküşünün hayvanlığını.
Aha, evet:
Bu, bir yıkım dalgasının ironisi aynı zamanda.
Ferhan’ın groteski Abdullah’ı: Grotowski’nin (bile) ırzına geçme gibi bir ironi.
Mahzun’un bu yolu yarı-yürüyemeyeceğini imliyor ve yürüyemedi de zaten sonradan. Sinemaya saptı ve çöktü.
Özcan arkadan gelip, onu sollayıp geçti gitti.
Çocuk yıldız Emrah ise, olduğu yerde istop etti.
Bunu da imliyor bu şarkı.
Şerh:
Bu parça, bir remiks daha edilebilir.
Kimin tarafından?
İlk yapanı tarafından değil.
Ne zaman peki?
2025’te belki.
2020’de yapılırsa, 2. Cumhuriyet de olur kolayca.
Evet, müzik yerel-konjonktürün önünde, hem de çok önünde, 20 yıl önünde, bunları imledi.
O zaman da bunları düşündüm, bu zaman da.
Ancak şimdi yazabildim, çünkü ancak şimdi yeniden dinleyebildim.
Ve kırmızı köpek öldüren içiyorum gece ve müzik ile Tellibağ Tellibağ.
Özcan Deniz’i ne zaman izlesem, Mustafa Kaplan’ın modern dansı aklıma gelir. (Belki onun koreografı odur.) İkisi de metroseksüeldir.
Ve o yüzden:
Ferdi Özbeğen bunlardan öndeydi. Bülent ve Zeki değil, Ferdi.
İsmet Ay dürüsttü hiç olmazsa:
Fazla açılmayalım, patlak lastiğiz, su alırız.
Evet, Cumhuriyet su aldı ve battı.
Arabesk de öyle.
Arabesk de öyle.
Ve bu şarkı, daha batmadan önce, çıkış yolunu imliyordu batanlara.
Yani:

Batmayan birkaç kişi hala var.

Hiç yorum yok: