İngiltere
ve başbakanı Cameron, AB’den özel statü aldı ve ilk iş olarak AB referandumuna
gitti:
“İngiltere
Başbakanı David Cameron, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde kalıp kalmayacağının
oylanacağı referandumun 23 Haziran'da gerçekleştirileceğini açıkladı.”
Bu
ikiyüzlülük. Ve hatta üçkağıt.
Çünkü:
“İçişleri
Bakanı Theresa May, AB'de kalınmasını savunan bakanlar arasında yer alıyor.
Adalet
Bakanı Michael Gove ise, AB'den ayrılmaktan yana tavır alıyor.
Ayrılık
yanlıları, Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın da, kendileriyle birlikte
hareket etmesini umuyor.”
Ne bu
şimdi?
Parti-içi çokgörüşlülük falan mı?
Yemezler.
Bildiğimiz,
casus terimiyle, çok elle oynamak
bu.
Çünkü:
Seçim,
bildiğimiz adı üzerinde, birden çok seçenek olunca olur. Bu da, parti içinde
değil, partilerarası olur. Partinin bağlayıcı görüşü olmaması başka, baştan
böyle oryantal rakkase takılmak başka. Madem partinin seçimi / tercihi değildi,
neden bunu vaat ettiniz?
Seçmene
değil, kendilerine takıyye yapmış oldular. Haçlı Seferi ve Hristiyan işi...
Seçimden
önce söz verdiler ya, diyecekler ki:
“Ahan
da, sözümüzü tuttuk, referandumu yapıyoruz.”
Şaşı bak
şaşır Fransa cumhurbaşkanı Hollandalı’dan (bir önceki de Macar idi) sonra, politik şaşı bak şaşır Cameron.
Ne
Avrupa, ne Birlik ama...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder