Gerçekten
güzel yazı:
“Bakınız,
Ülkü Ocakları, Azerbaycan’ın ve Kazakistan’ın listesinde.
TİKKO ya
da TKP/ML, Türkiye dışında hemen hiçbir ülkenin listesinde yok.
MLKP de,
listelerde pek görünmüyor.
İngiltere’nin
listesinde THKP-C var.
Türkiye’nin
neredeyse tüm ‘müttefiklerinin’ terörist dediği Hamas ise Türkiye’nin
listesinde yok. Keza Hizbullah…
Kolombiya’da
toprak sahibi FARC da, Batı’nın listelerinde var ama çok uzakta olduğundan olsa
gerek, Türkiye’nin listesine hiç girmedi.
ABD’ye
göre IRA’nın devam örgütleri, konunun doğrudan muhatabı İngiltere’ye göre
kendisi terör örgütü, ama İrlandalılar Türkiye’nin listesinde yok.
Rusya’nın
listesinde DHKP/C de var, yine Türkiye’de kurulan Doğu Türkistan Kurtuluş
Örgütü de.
ABD,
Türkiye’nin terörist dediği YPG’yi ‘güvenilmez’ bulduğunda mutlu oluyoruz, ‘PYD
terörist değil’ dediğinde alınıyoruz, öfkeleniyoruz.
Dünya,
Thomas Hobbes’un on yıllar sonra John Locke’un karşı çıkacağı 1651 tarihli
tespitinde tarif ettiği halde:
“İnsanlar
hepsini birden korku altında tutacak genel bir güç olmadan yaşadıkları vakit,
savaş denilen o durumun içindedirler; ve bu savaş herkesin herkese karşı
savaşıdır.” (Çev: Semih Lim, YKY)”
Olay
gerçekten göreli:
Anımsayalım:
Bir:
1970’lerde
FKÖ, ABD’yi vurmama karşılığında ABD’den para almıştı ve fiilen ABD’nin terör
listesinden çıkmıştı.
İki:
1999
DSP-MHP koalisyonunun protokolünde, Çin’in özel isteğiyle, Çin’deki Türk
kökenlilerin örgütleri ve elebaşları yurtdışına çıkartılma maddesi vardı. Ki bu
da, göreli bir terörist yorumu.
Dünya’da
şu an 180 civarında grup varmış.
Ancak,
şunu da unutmayalım:
Bugün
Suriye’de 30’un üzerinde grup var. Tanıma göre, bunların hepsi terörist
şimdilik.
Yani,
gündeme yansıyanlar, bir biçimde göz önüne çıkıp, büyük eylem yapmış olanlar.
Ayrıca,
joint-venture terörlerde, yalnızca lojistik veya canlı bomba sağlayan
altkümeler de olabilir. Belki, bunlar kendilerine
ad bile koymuyorlardır.
Yani,
devletler de değişiyor, teröristler de.
Bu
anlamıyla 1940’lar, 1970’ler ve 2000’ler, hem 3 farklı kuşak, hem de bambaşka
terör ve terörist tipleri demek oldu şimdiden.
Bir de,
Katalonya gibi, yavaş yavaş ve uzun dönemde devlet kuran da var, Çekya ve
Slovakya gibi, savaşsız ayrılan da...
Gelelim
şu sava:
“İnsanlar,
hepsini birden korku altında tutacak genel bir güç olmadan yaşadıkları vakit,
savaş denilen o durumun içindedirler ve bu savaş herkesin herkese karşı
savaşıdır.”
Bu
salaklığı, ne Makyavelli yaptı, ne de Neçayef. Hobbes’a kısmet olmuş işte.
Cümlenin
ya baş yarısı tersine olmalı, ya son yarısı.
Yani:
“İnsanlar,
hepsini birden korku altında tutacak genel bir güç ile yaşadıkları vakit, savaş
denilen o durumun içindedirler ve bu savaş herkesin herkese karşı savaşıdır.”
Yani:
2016
TC’si gibi.
Yani:
Devlet
terörü ve asıl terör arasında fark noke.
En
azından Hasan Sabbah’tan beridir, yani bin yıldır falan.
Dipnot:
1960’taki
150 devletten, 2015’teki 200 devlete gelen 50 yeni devletin hemen hiçbiri
terörle veya savaşla kurulmadı. Tam tersine, IRA veya ETA hala devlet kuramadı,
AB’de bile.
Buradan
terörizmin totolojisine ve kısırdöngüsüne geliyoruz ve o, başka bir metnin
konusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder