Eco
vefat etmiş:
“İtalyanlar’ın
dünyaca ünlü yazarı, bilim adamı, göstergebilim uzmanı, eleştirmen ve düşünür
Umberto Eco, 84 yaşında hayatını kaybetti.”
Eco’nun
romanlarından ‘Gülün Adı’nı sevreim, bende nostalji uyandırır.
Ancak, onun
asıl düzyazılarını severim. O da, eleştiriyi ve denemeye güzelyazın
yapanlardandı.
Ancak,
onun kuğu şarkısı sayabileceğimiz, orta karar bir eser olan, 3 ciltlik Orta Çağ
yapıtı, çok önemli bence.
Vasat da
olsa, İtalyanlar’ın Orta çağ konusunda 70-80 yıl gecikmeyle Annales’e yanıtı o
kitaplar.
Burada
önemli olan şu:
Daha henüz
Yeni Orta Çağ’a (1980’lere) girmeden önce bile tarihçiler, asıl orta Çağ’ın
önyargılarda sanıldığı gibi bir dönem olmadığını açımlamaya başlamışlardı ve
bugün bu açımlama, Türkiye’deki Bizans çalışmaları gibi, ironik bir alanla
sürüp gidiyor hala.
Zaten,
Orta Çağ’ların tek panzehiri bilgi üretmek ve geriye kayıtlı bırakmaktır.
Eco,
Aquinolu Thomas üzerinden bunu epeyi mizahi bir dille becermişti.
Tamam,
‘Gülün Adı’nda da mizah ve ironi vardır ama bir denemeyi okurken okuru
güldürebilmek (gülümsetebilmek değil), epeyi bir beceri gerektirir.
İşte
Eco, keşke diyorum, biraz daha oralarda yoğunlaşsaydı.
İtalyan olmayan İtalyalı
barbarları o çok
çok iyi açımlayabilirdi örneğin.
Yani,
ikinci ‘Gülün Adı’ MS 500 Roma’sında geçebilirdi.
Hristiyan
olmayan AB’yi ve Roma’yı güldüre güldüre anlatırdı pekala.
Haa,
adamı aforoz ederlerdi ayrı konu.
Neyse.
Olsun,
bu kadarıyla bile farklı ve renkli bir beyin entellektüel idi Eco. Çok az
çıkıyor böyleleri artık. Kendisine beyinsel saygımız yüksektir o nedenle.
Güle
Güle Eco.
1 yorum:
Eline sağlık, yalnızca 1.25 kitabını okumama rağmen benim de beyinsel saygı duyduğum bir yazardı. "Bir Tez Nasıl Yazılır" kitabı da hala rafta duruyor.
Yorum Gönder