Aynıyla
vaki ve kendi başıma geldi:
Bir:
Bir
metnim suç öğesi içerdiği için yayınlanmadı. Sonra, suça sözkonusu olup, davayı
açacak kişinin dava açma yetkisinin olmadığı bilgisini aldım. Editörlere ilettim.
Tık yok. Aradan bir süre geçti. Bir daha ilettim. Yanıt: Haberimiz yok.
İki:
Bir
metnime, bir kişi dava açacağını bildirdi. Metin yayından kaldırıldı. Silinmiş
bloglara da dava açılabiliyor. Şuradan biliyorum: Böyle olup, bir de ceza aldım
çünkü. Bunu da editöre bildirdim. Yanıt: Geçmiş zaman olayı, niye
kurcalıyorsunuz? Bu arada, o metin hala dava için sözkonusu olabilir, çünkü
Türkiye’de 100 yıllık kitaplara dava açılıyor.
Akrep
akreptir, insanı sokar. Benim derdim, editörde.
Beni
akrepten koruması gereken kişi, beni akrebin ağzına atıyor. Çünkü kendisinin
yanmasını istemiyor.
Eskiden
köşe yazarı bir metin için ceza aldığında, bunu gazete öderdi. Şimdi gazetenin
avukatları, davana bile gelmiyorlar.
Bu da,
bir kayıttır işte.
Dipnot:
Adlar,
zamanlar ve mekanlar, zamanı gelince açıklanır elbette. Hepsinin kayıtlı kanıtı var nasıl olsa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder