Cumartesi, Haziran 04, 2016

Alman, Alamancı, Türk, Kürt, Ermeni, La Ben Kimim Yav?

Bu Alamancılar, kıble pusulası oryantal rakkasenin poposu gibi dönen insanlar gibiler.
Bakın şu Yeşiller eş başkanı ve Alman vatandaşı Türk-Alamancı Cem Özdemir’in, Almanya Federal Parlamentosu’nda Ermeni soykırımı yasa tasarısının kabulü ertesinde söylediklerine:
“Soru: Bugün Türk basınında “Cem Özdemir önceden bu tarihçilerin işi, aslında farklı konuşmuştu” denildi. Bu iddialara siz ne diyorsunuz?
Cem Özdemir: Hayır, ben fikrimi değiştirmedim. Yani biraz önce söylediğim gibi en ufak bir biçimde bir ümit olsa, müzakere olabilir, iki taraf birbirine yaklaşıyor olsa, -dediğim gibi- elimden gelen herşeyi yaparım. Ama aradan süreç geçti. Hrant Dink öldürüldü. Açılan kiliseler bugün tekrar kapatılıyor. Heybeli Ada’daki Ruhban Okulu, bütün uluslararası sözleşmelere aykırı olarak halen daha kapalı. Yani bugün Türkiye’de yaşayan Hristiyanlara ‘defolun gidin’ deniyor. Dörtte biri Hristiyandı nüfusun, bugün yüzde birin altında.”
Tersinden girelim konuya:
O zamanki 12 milyonun gerçekten dörtte biri olan 3 milyon Hristiyan’a ne oldu?
1 milyon Ermeni tehcir oldu. Anadolu içinde ölenlerin yüksek oranını, mallarına el koymak isteyen Kürtler öldürdü. Bu konu ile ilgili 2015’te 2 Kürt tarafından 2 araştırma yayınlandı.
1 milyon Levant Hristiyan, hem 1918’de, hem de 1924’te isyan ettikleri için, yurtdışına sürüldüler. Rusya’ya gidenleri de Rusya Sibirya’ya sürdü. Bunu da, kendi yayınevlerinde kendileri anlattılar, hem de TC’de.
1 milyon Rum, Yunanistan ile 1922 anlaşması ile Yunanistan’a gitti.
Kalan Hristiyanlar’ın ve Museviler’in ise önemli bir bölümü Türk adları aldılar veya din değiştirdiler, yani Türkiye’yi terketmemeyi yeğlediler. 1955 ve 1965 olayları onları bitirdi.
O zaman Özdemir ne yapıyor?
Acilen TC Kürtleri’ne ve müstakbel Kürdistan’a insanlık suçu ile ilgili dava açıyor. Ermeniler ile ilgili olarak.
Levant Hristiyanlar için ise, Rusya’ya insanlık suçu davası açıyor.
Rumlar için ise dava açılamaz, çünkü resmi bir anlaşma sözkonusu. O anlaşmanın devamı, 1935’te Yunanistan’daki camilerin ve Türkiye’deki Rum kiliselerinin resmi olarak yıkılması ile sürdüğü için, işin ucu nerelere varır, belli olmaz. Bakarsınız, Özdemir’in ailesi bile dava konusu olabilir.
Özdemir, % 1’in altında olduğunu kendi kabul ettiği Hristiyanlar’ın dertleri ile meşgul olacağına, TC’deki ateistlerin dertleri ile meşgul olsa daha anlamlı olur. Üstelik, % 2-10 olduk bile.
Gelelim tasarının zamanlamasına:
Göçmen sorunu varken ve kilitlenmişken bu kasıtlı olarak yapıldı. Üstelik bu yeni karar, işi daha berbat edecek. Çünkü Erdoğan, salacak göçmenleri, salacak göçmenleri. 10 milyon Suriyeli dışında, her yıl 250-300 bin transit göçmen var TC’den geçen.
80 milyonluk TC 3,2 milyon göçmen alıyorsa, 90 milyonluk Almanya 3,6 milyon göçmen alabilir demektir. Özdemir’e bunların çok değil milyonda birini, yani 3-4’ünü hediye ediyoruz buradan.
Gelelim Ermenistan-Azerbaycan-Türkiye sorununa:
IŞİD oraya kaydı. Savaş da oraya kaydı.
Tüm bunların yangınına benzin döktü Özdemir.
Eksi zekasına ve eksi bilgisine yazık.
O hala oralarda, oryantalist cavcavlar ediyor.
Hakkaten la, sen kimsin yav Özdemir?

(3 Haziran 2016)

Hiç yorum yok: