Bu
Alamancılar, kıble pusulası oryantal
rakkasenin poposu gibi dönen insanlar gibiler.
Bakın şu
Yeşiller eş başkanı ve Alman vatandaşı Türk-Alamancı Cem Özdemir’in, Almanya
Federal Parlamentosu’nda Ermeni soykırımı yasa tasarısının kabulü ertesinde
söylediklerine:
“Soru:
Bugün Türk basınında “Cem Özdemir önceden bu tarihçilerin işi, aslında farklı
konuşmuştu” denildi. Bu iddialara siz ne diyorsunuz?
Cem
Özdemir: Hayır, ben fikrimi değiştirmedim. Yani biraz önce söylediğim gibi en
ufak bir biçimde bir ümit olsa, müzakere olabilir, iki taraf birbirine
yaklaşıyor olsa, -dediğim gibi- elimden gelen herşeyi yaparım. Ama aradan süreç
geçti. Hrant Dink öldürüldü. Açılan kiliseler bugün tekrar kapatılıyor. Heybeli
Ada’daki Ruhban Okulu, bütün uluslararası sözleşmelere aykırı olarak halen daha
kapalı. Yani bugün Türkiye’de yaşayan Hristiyanlara ‘defolun gidin’ deniyor.
Dörtte biri Hristiyandı nüfusun, bugün yüzde birin altında.”
Tersinden
girelim konuya:
O
zamanki 12 milyonun gerçekten dörtte biri olan 3 milyon Hristiyan’a ne oldu?
1 milyon
Ermeni tehcir oldu. Anadolu içinde ölenlerin yüksek oranını, mallarına el
koymak isteyen Kürtler öldürdü. Bu konu ile ilgili 2015’te 2 Kürt tarafından 2
araştırma yayınlandı.
1 milyon
Levant Hristiyan, hem 1918’de, hem de 1924’te isyan ettikleri için, yurtdışına
sürüldüler. Rusya’ya gidenleri de Rusya Sibirya’ya sürdü. Bunu da, kendi
yayınevlerinde kendileri anlattılar, hem de TC’de.
1 milyon
Rum, Yunanistan ile 1922 anlaşması ile Yunanistan’a gitti.
Kalan
Hristiyanlar’ın ve Museviler’in ise önemli bir bölümü Türk adları aldılar veya
din değiştirdiler, yani Türkiye’yi terketmemeyi yeğlediler. 1955 ve 1965
olayları onları bitirdi.
O zaman
Özdemir ne yapıyor?
Acilen
TC Kürtleri’ne ve müstakbel Kürdistan’a insanlık suçu ile ilgili dava açıyor.
Ermeniler ile ilgili olarak.
Levant
Hristiyanlar için ise, Rusya’ya insanlık suçu davası açıyor.
Rumlar
için ise dava açılamaz, çünkü resmi bir anlaşma sözkonusu. O anlaşmanın devamı,
1935’te Yunanistan’daki camilerin ve Türkiye’deki Rum kiliselerinin resmi olarak
yıkılması ile sürdüğü için, işin ucu nerelere varır, belli olmaz. Bakarsınız,
Özdemir’in ailesi bile dava konusu olabilir.
Özdemir,
% 1’in altında olduğunu kendi kabul ettiği Hristiyanlar’ın dertleri ile meşgul
olacağına, TC’deki ateistlerin dertleri ile meşgul olsa daha anlamlı olur.
Üstelik, % 2-10 olduk bile.
Gelelim
tasarının zamanlamasına:
Göçmen
sorunu varken ve kilitlenmişken bu kasıtlı olarak yapıldı. Üstelik bu yeni
karar, işi daha berbat edecek. Çünkü Erdoğan, salacak göçmenleri, salacak
göçmenleri. 10 milyon Suriyeli dışında, her yıl 250-300 bin transit göçmen var
TC’den geçen.
80
milyonluk TC 3,2 milyon göçmen alıyorsa, 90 milyonluk Almanya 3,6 milyon göçmen
alabilir demektir. Özdemir’e bunların çok değil milyonda birini, yani 3-4’ünü
hediye ediyoruz buradan.
Gelelim
Ermenistan-Azerbaycan-Türkiye sorununa:
IŞİD
oraya kaydı. Savaş da oraya kaydı.
Tüm
bunların yangınına benzin döktü Özdemir.
Eksi
zekasına ve eksi bilgisine yazık.
O hala
oralarda, oryantalist cavcavlar ediyor.
Hakkaten
la, sen kimsin yav Özdemir?
(3 Haziran 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder