Salı, Nisan 19, 2016

Anarşist Realist Olarak Feneon 1

Adamın biri şöyle düşünmüş:
“Anarşist sanatçılar içinde en tutkulusu Gustave Courbet oldu. Courbet, sanatın ahlâki bakımdan mükemmelleşmesi hedefine ulaşmak için doğanın ve bizlerin idealist bir temsili olmalıdır” diyen Proudhon’un yakın dostu oldu. Yoksulların hayatını anlatan Courbet, bu anlayışı paylaştı ve sosyalist realizm teorisine katkıda bulundu. Courbet, ‘Osnans’da Defin’ adlı ünlü resminde romantizm idealini inkâr etti ve bireyin özgürleşmesine ulaşmaya çalıştı. Komün’ün sanatsal siyasetten sorumlu üyesi oldu ve Napolyon’un askeri diktatörlüğünü simgeleyen Paris’teki Vendome Sütunu’nu kaldırılması için karar alınmasını sağladı. Courbet ve Proudhon, uzun süre mektuplaştılar; hatta Courbet, Proudhon’un eldeki tek resmini de yapan sanatçıdır. Proudhon ve Courbet arasındaki bir fikir birliği vardı. Proudhon, Courbet’den esinlenerek 1865 yılında yayımlanan ‘Sanatın İlkeleri ve Sosyal Hedefi’ adlı kitabını yazdı. Proudhon, bu kitapta sanatın toplumsal görevinin doğru gözlemlerden yararlanarak gerçekçi eserler üretmek ve böylece toplumu geliştirmek ve korumak; “bizi gerçekte olduğumuz gibi” resmetmek olduğunu ileri sürdü. Realistlerle aynı dönemde post-empresyonist ressamların çoğu, anarşizmde, kendi sanatsal özgürlük çağrılarının, burjuva toplumuna karşı isyanlarının yoksul ve ezilmiş insanlara duydukları sempatinin bir ifadesini buldular. Camille Pisarro ve oğlu Lucien, Peinard baba’ya ve Jean Grave’in yeni zamanları gibi anarşist düşüncedeki süreli yayınlara sürekli biçimde maddi katkıda bulundular. Pissarro, tıpkı Courbet gibi, Komün’den sonra Paris’ten sürüldü, Cumhurbaşkanı Carnot’nun öldürülmesinin ardından anarşistlere uygulanan baskı nedeniyle, Belçika’ya gitmek zorunda kaldı. 1880’li yılların ortasında, Fransa’nın önde gelen birçok entelektüel ve ressamı, Kropotkin’in ve Grave’in anarşist gazetesi La Revolte’un teşvikiyle anarşist çevrelere katıldı.”
Gelelim Feneon’a:
Feneon bir anarşist imiş. Bir devlet memuru da. Bir bombalamayı yaptığı sanılmış ama kanıtlanamamış.
Fenenon, aynı zamanda öyküde çok-çok kısa türünün mucidi. Bir de naturalist ötesi bir realizmde. 3 cümlede; 1 cinayet, 1 aşk / çift, 1 idam, 1 müebbed anlatabilmiş.
Şimdi bu, anarşist realizm mi?
Anarşist biri, gerçekten anarşist sanat mı icra etmeli? Kendiliğinden edebilir mi? İlah...
Fenenon’un bir portresi var, 1890 tarihli, Paul Signac yapımı. Bence asıl anarşist sanat o. Picasso’dan önce, modern sanatı sollamış geçmiş bu resim. O resim 45 yıl önceden, ‘Guernica’yı değilliyor. Daha da önemlisi, 2015 momentinde bile, o roesim aşılamamış hatta yanına yaklaşılamamış durumda.
Burada bir eşleniklik var:
Resmi yapan ressam çok başırılı ama resmi yapılan da çok başarılı, çünkü resim onu temsil ediyor. Üstelik resmi yapılan da bir sanatçı.
İşte bu bence, duble anarşist realizm.
Bunu başka türlü de açımlamak uygun. Nokta. Es.

(16 Nisan 2016)

Hiç yorum yok: