Adamın
biri şöyle düşünmüş:
“Anarşist
sanatçılar içinde en tutkulusu Gustave Courbet oldu. Courbet, sanatın ahlâki
bakımdan mükemmelleşmesi hedefine ulaşmak için doğanın ve bizlerin idealist bir
temsili olmalıdır” diyen Proudhon’un yakın dostu oldu. Yoksulların hayatını
anlatan Courbet, bu anlayışı paylaştı ve sosyalist realizm teorisine katkıda
bulundu. Courbet, ‘Osnans’da Defin’ adlı ünlü resminde romantizm idealini inkâr
etti ve bireyin özgürleşmesine ulaşmaya çalıştı. Komün’ün sanatsal siyasetten
sorumlu üyesi oldu ve Napolyon’un askeri diktatörlüğünü simgeleyen Paris’teki
Vendome Sütunu’nu kaldırılması için karar alınmasını sağladı. Courbet ve
Proudhon, uzun süre mektuplaştılar; hatta Courbet, Proudhon’un eldeki tek
resmini de yapan sanatçıdır. Proudhon ve Courbet arasındaki bir fikir birliği
vardı. Proudhon, Courbet’den esinlenerek 1865 yılında yayımlanan ‘Sanatın
İlkeleri ve Sosyal Hedefi’ adlı kitabını yazdı. Proudhon, bu kitapta sanatın
toplumsal görevinin doğru gözlemlerden yararlanarak gerçekçi eserler üretmek ve
böylece toplumu geliştirmek ve korumak; “bizi gerçekte olduğumuz gibi”
resmetmek olduğunu ileri sürdü. Realistlerle aynı dönemde post-empresyonist
ressamların çoğu, anarşizmde, kendi sanatsal özgürlük çağrılarının, burjuva
toplumuna karşı isyanlarının yoksul ve ezilmiş insanlara duydukları sempatinin
bir ifadesini buldular. Camille Pisarro ve oğlu Lucien, Peinard baba’ya ve Jean
Grave’in yeni zamanları gibi anarşist düşüncedeki süreli yayınlara sürekli
biçimde maddi katkıda bulundular. Pissarro, tıpkı Courbet gibi, Komün’den sonra
Paris’ten sürüldü, Cumhurbaşkanı Carnot’nun öldürülmesinin ardından
anarşistlere uygulanan baskı nedeniyle, Belçika’ya gitmek zorunda kaldı.
1880’li yılların ortasında, Fransa’nın önde gelen birçok entelektüel ve
ressamı, Kropotkin’in ve Grave’in anarşist gazetesi La Revolte’un teşvikiyle
anarşist çevrelere katıldı.”
Gelelim
Feneon’a:
Feneon
bir anarşist imiş. Bir devlet memuru da. Bir bombalamayı yaptığı sanılmış ama
kanıtlanamamış.
Fenenon,
aynı zamanda öyküde çok-çok kısa türünün mucidi. Bir de naturalist ötesi bir
realizmde. 3 cümlede; 1 cinayet, 1 aşk / çift, 1 idam, 1 müebbed anlatabilmiş.
Şimdi
bu, anarşist realizm mi?
Anarşist
biri, gerçekten anarşist sanat mı icra etmeli? Kendiliğinden edebilir mi?
İlah...
Fenenon’un
bir portresi var, 1890 tarihli, Paul Signac yapımı. Bence asıl anarşist sanat o. Picasso’dan önce, modern sanatı sollamış
geçmiş bu resim. O resim 45 yıl önceden, ‘Guernica’yı değilliyor. Daha da
önemlisi, 2015 momentinde bile, o roesim aşılamamış hatta yanına yaklaşılamamış
durumda.
Burada
bir eşleniklik var:
Resmi
yapan ressam çok başırılı ama resmi yapılan da çok başarılı, çünkü resim onu
temsil ediyor. Üstelik resmi yapılan da bir sanatçı.
İşte bu
bence, duble anarşist realizm.
Bunu
başka türlü de açımlamak uygun. Nokta. Es.
(16 Nisan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder