Nickname:
Anarşist
Adalar modeli tarihyazımına dair bir algı sunmaktadır. Yapılan "ada"
metaforu anarşizmin siyaset felsefesine içkin "form" derdini
görselleştirir.
Adaların,
sahip oldukları parçacıklı ve "ayrıksı" yapılarıyla "Anarşist
tarihin" dünya tarihindeki yükseliş ve durulmalarını anımsatığını
düşünüyoruz.
İnsanı
merkeze koymadan bir bilim-siyaset üretilebileceğini anlatmak için; yaşamın
bütünselliğinin Karmaşık ilişkiler barındırdığı gerçekliğini, salt coğrafi
olmayan bir metafora yüklüyoruz.
+
Reha
Ulku:
Sözcüklerde
çok kaybolmuşsun, sözcüklerin savruk, sadede dönmeni öneririm. Gerçek bir yaşam
ada örneği tarihten: Pasifik Okyanusu Polinezya (Türkçe'si 'çokadalar ülkesi'),
ilkin barışçı kabileler tarafından yerleşime uğratılmış. Onlar, öylecene barış
içinde yaşarlar iken, aynı dili konuşan
ikinci kuşak / dalga göçmenler gelmiş, onları pişirip yemişler, bildiğimiz yamyamlık. Bu, gerçek bir öyküdür. Ütopyaların ızgara olması tehlikesi her
zaman mevcuttur yani. Ya da: Ütopyanı
ızgara disütopya olmaktan korumak, onu tasarlayan bir ütopist olarak, senin görevindir. Bunu, tarım / kır
komünleri özelinde, özellikle bir kez daha belirtiyorum.
+
Nickname:
Hocam şu
an aynı dili konuşmuyoruz. 'Ada' gerçek anlamda kullanılmadı. Yerim dar ve
açıklaması çok zor. Devlet aklının karmaşık bir sistemi nasıl indirgediğini,
bilimsel ormancılık ile örneklendirebiliriz. Orman, ne kadar tek bilinçli
olursa, merkezi yönetim olanağı da, o kadar büyük olmaktaydı. Uygulanabilen
rutinler, yaşlı karma ormanların yönetimi için gereken tedbirleri duyulan
ihtiyacı asgariye indirmekteydi. Görüldüğü gibi devlet aklında, belirsizlik ya da
karmaşıklık içerisinde sistemlere yer yoktur. Devlet aklında belirsiz yada
karmaşık olan da indirgemek, yönetmek için ölçümü standartlaştırmayı ve metis'i
göz ardı etmeyi dayatılmıştır.
+
Reha
Ulku:
Devletlilik
tarihini eksik bildiğin kanısındayım. Devletlilik, 5 milenyumdur insan türünün
yapabileceği düzenlerin % 51 olasılıklı olanı: Kabaca model limitine de vardı
ve geleceği yok. Ancak biz anarşistler, burada sen anarşist arkadaşım,
devletsizliği yanlış ve eksik tanımlıyorsun, diğer bir deyişle, doğru ve
geçerli bilgiyi ayırsayamıyorsun ve oto-dezenformasyon yapmış oluyorsun. Burada
doğal tohum veya doğal genetikli bitki olmadığını ve neden olamadığını da
yazdım ama burada kimsenin o doğru bilgiyi dikkate alıp, ütopyasını ızgara
olmaktan kurtardığını sanmıyorum. Mülksüzler'deki Shevek'in dediği gibi: Sen
kardeşim, senden başka sana kim yalan söyleyebilir ki?
+
Reha
Ulku
Örneğin
TC de, Dünya da, kaos-kozmos / düzen-kargaşa eğiliminde, kaosun / kargaşanın en
az % 51 olduğu, bunun kendiliğinden olduğu, devletin düzen çabasının bu kaosu
arttırdığı ama kaosun da, tıpkı orman yangınının kendini söndürmesi gibi, bir
zaman süreksiz dizisi olarak, kendini bitireceği ve yeni bir kozmos aşamasına
gelineceği, bunun 2200'e dek süreceği, daha şimdiden belli. Dünya Sistemi'ciler
böyle hesapladı çünkü. Daha önce de, Flechtheim ve Asimov, bunun
ön-denklemlerini tasarlamıştı. Burada, kader-tarih olandan söz etmiyorum, insan
eliyle yaratılan büyük sayılar kuramından söz ediyorum. İşte o nedenle bazı
anarşistler, Stirner gibi örneğin, uç derecede bireycidir ki bu insanı
bildiğimiz kültürel veya zihinsel katatoniye götürür, toplumsallığa değil. İşe
bu nedenle siz genç-anarşist adaylarının çıkar / açar / eksodus tek yolu
inzivadır, komün kurmak değil, küçük de olsa toplumsallık değil. Çünkü, belli
bir süre için toplumsal olan herşey,
bilgi için zehir olacaktır. Ki buna Orta Çağ deniyor. Neo-Kavimler Göçü'nün
barbarlığı, bu Neo-Orta Çağ'da uygar olan herşeyi parçalıyor ve mayalıyor.
Kurtarılacak ütopya yok, Shevek, o nedenle ev-gezegenini terketti. Ustaları
dinlemek iyidir, onları geçmek için, onların hatalarını yinelemek için değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder