Cuma, Nisan 22, 2016

Bellmer, Poupee, Ghost in the Shell 1-2

Bellmer kadın kuklaları yapmış. Tam insan boyu. Sürreel. Seks kuklası gibi. Çıplak. 1935 gibi.
Oshii, çizgiromanından farklı bir konseptte, 1995 gibi, ‘ghost in the Shell 1’de bu yaklaşımı kullandı. 2004’te ‘Ghost in the Shell 2’de o kadınsal kukla ve tematiği, filmin jeneriği ve girişi idi.
İşte burada, sinemada dipnot ve altyazı konusuna geliyoruz:
Oralarda bir biçimde Oshii, bunu belirtmeliydi. Yoksa anafikir, onunmuş gibi duruyor.
Kotasyon / alıntı bir zanatttır. Bu işin piri Benjamin yalnızca alıntılardan oluşacak bir kitap tasarladı ama yapamadı bunu. Berger, onun yolunu izleyerek ‘Görme Biçimleri’ ile bunu yaptı sayılır. Ancka görszel duyu-dil alanında. Metinde değil.
Sinemasal anlayışımla, nasıl ki bir kitabın sayfalarındab irçok gönderme varsa, kadrajda da bunun olması gerektiğini düşünürüm. Hatta, konuyla ilgili eskiz, yazıktırma veya Wikipedia sayfası linki de konabilir kadraja. Bilgisayarda izleyen biri, istediği gibi hiper-okuma-seyir yapabilir böylelikle.
Gelelim olayın estetiko-politiğine:
1935-Berlin-Bellmer ve 2005-Oshii-Tokyo, 2. Dünya Savaşı ve tanztheater-butoh perspektifinde, ilginç ikili bir estetiko-politik derinlik olmakta.
Ve kocamaan bir yanılsama:
Erkekler kadınların oyuncak olduğunu ve onlarla istedikleri gibi oynadıklarını sanırlar ama Riefenstahl Hitler ile oynadı, Hitler Riefenstahl ile değil: Tam da o faşizm perspektifine uyan bir realite olarak.
Oshii’nin kukla, oyuncak, evcil hayvan üçlemesi, feci sakat bir üçleme. Buna bir de çocuk sokunca, accaip yerlere varıyor. Neredeyse, onun sübyancı veya zoofil (köpekçi) olduğunu düşüneceğim, o kadar yani. Adam, greçek yaşamda köpeğine aşık neredeyse ve onu bir başyapıt filme sokarak ölümsüzleştirmiş.
Hayır, bunun hiçbir sakıncası yok. Örtük söylem olarak kalmasında sakınca var ama. (Not: Örtük söylem, ima değildir.)
İşte bu ikili sakatlık, bu ikilemede ikileme, filmin üçüncü ayağını sıfırladı ve değilledi. Onun yerine başka şeyler yapıldı, üçüncü ayak niyetine ve berbatlardı hepsi de.
20 yıl için beni çok meşgul etmiş ve duygularıma batmış bir kıymığı sonunda zihnimden ayıkladım. Oh be.
Gelelim eksodusa:
Android, kukla değildir. Oshii’nin sunumu böyledir. Kukla olan insandır, kendi kendinin kuklasıdır, kendi kendisinin kölesidir ama yine de köle-kukla’dır.
Android, insan değil, insan-değil olmakta: Meta-hüman.
Ve siberuzaylar, yapay zekalar, klonlar, yazılım veya donanım ölümsüzler, siborglar, astronotlar ve robotlar da öyle...
Oshii de bunlarla iştigal ederken feci çuvallamış oluyor.

(20 Nisan 2016)

Hiç yorum yok: