Bellmer
kadın kuklaları yapmış. Tam insan boyu. Sürreel. Seks kuklası gibi. Çıplak.
1935 gibi.
Oshii,
çizgiromanından farklı bir konseptte, 1995 gibi, ‘ghost in the Shell 1’de bu
yaklaşımı kullandı. 2004’te ‘Ghost in the Shell 2’de o kadınsal kukla ve
tematiği, filmin jeneriği ve girişi idi.
İşte
burada, sinemada dipnot ve altyazı konusuna geliyoruz:
Oralarda
bir biçimde Oshii, bunu belirtmeliydi. Yoksa anafikir, onunmuş gibi duruyor.
Kotasyon
/ alıntı bir zanatttır. Bu işin piri Benjamin yalnızca alıntılardan oluşacak
bir kitap tasarladı ama yapamadı bunu. Berger, onun yolunu izleyerek ‘Görme
Biçimleri’ ile bunu yaptı sayılır. Ancka görszel duyu-dil alanında. Metinde
değil.
Sinemasal
anlayışımla, nasıl ki bir kitabın sayfalarındab irçok gönderme varsa, kadrajda
da bunun olması gerektiğini düşünürüm. Hatta, konuyla ilgili eskiz, yazıktırma
veya Wikipedia sayfası linki de konabilir kadraja. Bilgisayarda izleyen biri,
istediği gibi hiper-okuma-seyir yapabilir
böylelikle.
Gelelim
olayın estetiko-politiğine:
1935-Berlin-Bellmer
ve 2005-Oshii-Tokyo, 2. Dünya Savaşı ve tanztheater-butoh perspektifinde,
ilginç ikili bir estetiko-politik derinlik olmakta.
Ve
kocamaan bir yanılsama:
Erkekler
kadınların oyuncak olduğunu ve onlarla istedikleri gibi oynadıklarını sanırlar
ama Riefenstahl Hitler ile oynadı,
Hitler Riefenstahl ile değil: Tam da o faşizm perspektifine uyan bir realite
olarak.
Oshii’nin
kukla, oyuncak, evcil hayvan üçlemesi,
feci sakat bir üçleme. Buna bir de çocuk
sokunca, accaip yerlere varıyor. Neredeyse, onun sübyancı veya zoofil (köpekçi) olduğunu düşüneceğim, o kadar yani.
Adam, greçek yaşamda köpeğine aşık neredeyse ve onu bir başyapıt filme sokarak
ölümsüzleştirmiş.
Hayır,
bunun hiçbir sakıncası yok. Örtük söylem
olarak kalmasında sakınca var ama. (Not: Örtük söylem, ima değildir.)
İşte bu
ikili sakatlık, bu ikilemede ikileme,
filmin üçüncü ayağını sıfırladı ve değilledi. Onun yerine başka şeyler yapıldı,
üçüncü ayak niyetine ve berbatlardı hepsi de.
20 yıl
için beni çok meşgul etmiş ve duygularıma batmış bir kıymığı sonunda zihnimden
ayıkladım. Oh be.
Gelelim
eksodusa:
Android,
kukla değildir. Oshii’nin sunumu böyledir. Kukla olan insandır, kendi kendinin
kuklasıdır, kendi kendisinin kölesidir ama yine de köle-kukla’dır.
Android,
insan değil, insan-değil olmakta: Meta-hüman.
Ve siberuzaylar,
yapay zekalar, klonlar, yazılım veya donanım ölümsüzler, siborglar, astronotlar
ve robotlar da öyle...
Oshii de
bunlarla iştigal ederken feci çuvallamış oluyor.
(20 Nisan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder