ABD’yi
sevdiğini önesüren ABD’lilerin herhangi bir ABD’liyi anlamaması ironik.
Benim
bir Abd dşmanı olarak bir ABD’liyi anlamam, daha da ironik.
Örneğin
Trump’ı anlıyorum ama ABD’liler onun saçmaladığını düşünüyorlar:
“Wright,
seçilmesi durumunda Trump’ın ülkeyi soyutlamayı amaçlayan politikalarının
Amerika’yı küresel istikrar denkleminden çıkarmak anlamına geleceği görüşünde.”
Ne
ilgisi var ki?
Güney
Kore ve Japonya’ya atom bombası vermek; Kuzey Kore, Rusya ve Çin’e karşı önlem.
Trump’ın
bu adımı, maddi ve manevi maliyet paylaştırımı demek yalnızca.
Yukarıdakini
söyleyen şunu da söylüyor:
“Trump,
şimdi de Putin Rusya’sı gibi otoriter rejimlerle daha yakın ilişkiler kurma
peşinde.”
Yine, ne
ilgisi var?ABD, Putin-Rusya’nın Suriye’ye neden, asıl ve ne zaman girdiğini ve
çıktığını anlayamadı bile. Oysa, Putin’in net bir hesabı vardı ve o da tuttu:
Esed yerinde kaldı. Putin, bunu kendi elleriyle yaptı, yalnızca 5 ayda.
Al bir
gaf daha:
“Trump,
Amerika’nın Asya, Avrupa ve Ortadoğu’da kurduğu ittifaklardan, Amerika’nın son
yıllarda yaptığı tüm ticari anlaşmalardan ve kurduğu ekonomik ilişkilerden hiç
hoşlanmıyor.”
Arap
Baharı ile, 10 Arap ülkesini haritadan silmek mi, Ortadoğu’da kurduğu ittifak
olmakta?
Yoksa
birileri, ABD’nin şu an İran ile ittifiak kurduğunu falan mı sanıyor?
ABD ve
AB, tarihinin en çatşımalı döneminde. Askeri, iktisadi ve siyasi çıkarları
tümüyle birbirinin tersi yönde.
AB ise,
NATO’dan çıkamıyor ama AGİT’i de kuramıyor bir türlü, çünkü AB göz göre göre
parçalanıyor. Tuhaf bir biiçmde, ABD’nin bunu engellemesi gerekirken, yangına
benzin döküyor yalnızca.
Velev ki
AB çöktü, ABD ne yapacak?
SSCB’siz
yapamadığını kanıtladı.
Araplar’sız
/ İslam’sız yapamadığını kanıtladı.
AB’siz
de yapamayacağını, neden göremiyor ki?
Asıl
önemlisi şu:
Trump
da, bu sorunlara yanıt vermedi henüz. Demek ki danışmanları bunları dikkate
alamamış hala.
Afrika’da
35 ülkede asker bulundurmak, nereye kadar/
Latin
Amerika faşizminin ateşini üfleyerek yakmak nereye kadar?
Hindistan-Pakistan
karşıtlığında, ikincisi eski müttefiki iken, biricisini yeni müttefik yapmak
nereye kadar, özellikle ikincisinde de atom bombası varken?
Japonya
nereye kadar, özellikle füzeleri varken, artı 71 yıl sonra atom bombası için
hala özür dilememek ne demek?
Çin,
artık her konuda ABD’yi geçmişken, Çin nereye kadar?
Yahu
sözün kısası, ABD’nin kendi sorununu kendinin yaratmadığı, geriye bir yer kaldı mı hiç?
Bunlar,
akil değil, sakil değil, Clinton’u Trump’u, Demokrat’ı Cumhuriyetçi’si kompleta
dunkof, o kadar...
(13 Nisan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder