Artık,
eteklerdeki taşlar dökülmeye başladı:
“ABD
Başkanı Barack Obama, Kongre’de, 11 Eylül saldırılarında Suudi Arabistan’ın
rolünün olduğunu ima eden ve Riyad yönetimine ABD’de dava açılabilmesi
ihtimalini barındıran yasa tasarısına karşı çıktı. Suudi Arabistan'a yönelik
yargı yolunu açabilecek olan yasa tasarısının geçmesi halinde Suudi Arabistan
ABD'yi, dünyadaki dolar fiyatlarını düşürmekle tehdit etmişti.”
Ne
ironik değil mi?:
Arap
Baharı’nın amacı, asla ve kata ABD müttefiki krallıkların sarsılması değildi
ama öyle oldu.
Ne
ironik değil mi?:
Aynı
ekonomik güç, Çin’de de var, çünkü 2 trilyon dolarlık fonunun önemli bölümü ABD
tahvillerinden oluşuyor. Ancak Çin, ısıracaksa havlamaz, harttadanak ısırır.
Uzaya insan yolladığında, öyle yapmıştı.
Geriye
bir tek AB kaldı, ABD’ye açıkça karşı çıkmayan. Onlar da bir acaip: Obama ile
uğraşacaklarına, takıldılar Erdoğan’ın peşine, bindik bir alamete gidiyoruz
kıyamete, oynuyorlar.
Obama
gidici değil, gitti bile. Yerine gelen kişi Clinton da olsa, Truimp da olsa,
2024’e kadar yerinde kalacak olan Putin ile baş edemez.
Friedman’ın
ve Brzesinski’nin açıkça ifade etmiş olduğu, ABD’nin sonu, senaryosu artık işlemeye başladı. Friedman, 2028-2032
başkanlık seçimlerini ve arasını, kriz dönemi olarak belirtmişti.
Ancak,
2024’ten sonra, sözü geçen ülkelerin hiçbirinin konumu güvencede değil. Tüm
gelecek kredilerini bitirdiler çünkü.
Brezilya
da, büyük olasılık ABD fıştığıyla, 15-20 yıl daha kaybetti son kriziyle.
Hindistan’da tık yok, olsa olsa Pakistan’a atom bombası atarlar.
Düşünebiliyor
musunuz?
1., 2. ve
3. Dünya’dan gelebilecek hiçbir çıkış olasılığı kalmadı, daha doğrusu
bırakılmadı.
İşte, geleceği öldürmek ve ipoteklemek bu ve
biz tam 40 küsur yıldır boş bir gelecek
olsun diye, boşuna yırtınmıyoruz.
Onların
yapabileceği tek gelecek var:
Kıyamet.
Gerçek
cehenneminin çölüne hoşgeldiniz.
(19 Nisan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder