Eskiden,
ilk önce empati vardı sanılır.
Oysa,
simülasyon hep vardı.
Daha
1940’ta, Flechtheim ve gelecekbilim de vardı, onlar da simülasyon idi.
Daha
1940’ta, Asimov ve psiko-tarih vardı, onlar da simülasyon idi.
Sonra, 1990’da
uçuş simülasyonu geldi.
Sonra,
ciddi oyun geldi, ‘Hollanda Sel Kontrolü 2015’ olarak, 2010’da.
Sonra, ‘Hardcore
Henry’ geldi, 2016’da.
Şimdi
de, ‘Beta Test’ yolda, 2017’de.
Tabii,
daha önce ‘Gamer’ ve ‘Inkheart’ da vardı. ‘Beta Test’in konu tematiğini, 2 ayrı
koldan kullanmışlardı: Oynatan-oynayan oyuncu ikilemi ve kitaptan çıkan can
olarak.
Yine de
bunlar, gerçekliğin ve kurmacalığın dar ve eksik bir alanıyla ve tikellerle uğraştı,
tümellerle değil.
Henüz, gerçek gelecekbilim-geçmişbilim içiçeliği
simülasyonu yapılmadı. Sentezi ve/ya praksisi değil, simülasyonu. Yani,
geleceğin geçmişi değiştirdiği ve değiştirebildiği bir simülasyon. Ciddi oyun
olarak, böyle bir simülasyon.
Tarih,
her dönemde yazılırken, değişir ve değiştirilir; hegemon sınıf anlamında değil,
kültürel modun izdüşümü anlamında.
Gelecekbilim,
henüz bu aşamaya gelebilecek denli çokevrelileşmedi.
Bildiğim,
bu olduğunda, bilgi-öte’nin ilk
adımları reel olacak / yapılacak.
Bildiğim,
bunun şimdilik sanat yoluyla öncelikle yapılacağı, sonra belki ben bilimini
getiririm.
Bildiğim,
bunları yapanlar, ne yaptıklarının tarihsel ve fütürolojik bilincinde değiller.
Bilselerdi, bu işe kalkışmazlardı büyük olasılık. Çünkü, kendi var oldukları geçmişi siliyorlar bilmeden.
Ben
kendimi, yani beyinsel varlığımı içermeyen bir gelecek tasarlayabildim. Hesaplar
o yolu gösterdi, ben de o yolu yürüdüm yalnızca. Onun için, bunu da
yapabilirim, ölümüm bile olsa.
Bu ‘Beta
Test’, tam bunlar olmayabilir ama ona yakın bir şey.
‘Catherine’
türü bilgisayar oyunsal bir ciddi oyun kurgusundaki ve kurmacasındaki
gelecekbilim simülasyonu, bir tür ‘Ghost in the Shell 3’ yani, Motoko-Batou
etkileşimi ama enginleşmiş olarak siberuzayda etkileşimi yani, daha
tasarlanırken, geçmişi de geleceği de büker, büktü bile.
Ancak şu
aşama için henüz erken:
Kurmaca
öykülerde, uçuş simülasyonunun gerçek uçuştan daha tümel bir reel olması
yaşanmışken, benzer bir tümelliğin yaşanması. İşte o zaten, ‘Ghost in the Shell
3’ olurdu ve henüz olamadı.
Bunu
ben, ‘Oblivion’ duygu-devinim ‘Ma 3’ü olarak yapabilirim. En yapabilir olduğum
alan o: ‘300’ kahin kız planı’ndaki gibi. Onun ne olduğunu benden başka
algılayıp tasarlayabilen olmamıştır gibi yani.
Geleceksel dans, reel-geleceğin
mümkün bir dansı olabilir.
Bir tür,
gelecekteki ‘Ma N’ aşamasındaki bir ‘modern-N-dans’çıya, geçmişten geleceği
akan bir kehanet dansı oynatmak gibi bir şey. ‘300’ kahin kız dansı’ onun gibi
bir şey zaten.
Bu bir
‘beta test’ olacak tabii ki.
Beta
sürüm, yani deneme sürümü.
Yine,
sözü geçen filmdeki gibi: Deneme sürümünün asıl sürümün yerine geçmesi gibi.
Bakalım.
Göreceğiz.
(11 Nisan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder