Salı, Nisan 19, 2016

Anarşist Realist Olarak Feneon 2

Feneon metinleri:
"Suçlu cadı Madmazel Tulle, aşığı 5 yıl almışken, Rouen Mahkemesi tarafından, 10 yıl küreğe mahkum edildi."
“Madam Ernestine Gapol, 49 yaşında, Vanves'li (Avenue Gambetta) intihar etmiş: Başında iki kurşun.”
O, bunlara ‘3 satırlık öykücükler’ demiş. Çoğunluk gazete haberlerinden içeriklerini derlemiş.
Bunlar bizce, 1871 Komün metinleri. Politik olarak eşdeğerler.
Üstüne bir de, daha o zamanda lümpen proleteryayı olduğu gibi anlatıyor.
Feneon’un farkı şu:
Zola’nın 300 sayfada yazmaya başlayamadığını, Feneon 3 satırda bitirmiş.
Zola kendini naturalist sayarken, Feneon onu aşıp meta-naturalist olmuş.
Bir de şu gerçek var:
Sıradan insanların tüm biyografileri de bu kadar özettir:
“Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadı, hiç yaşamamış gibi öldü.”
Dilime pelesenk ettiğim bir teranedir bu.
Asıl önemlisi, iktidar seçkinleri de öyledir:
20 milyon dolar kazanmak için yaşadı. Öldü. Evlenmek istemediği karısı ve doğmasını istemediği çocuğu parayı yedi.
Gerçek bir öyküdür bu.
Bunun sosyalist realizme antitez olarak anarşist realizm yanı şu:
Yalan söylemez. Böylelikle de; romantik, idealist, simgesel, melodram olmaz. Bukowski gibi.
Vurgu:
Gerçeği, yalnızca gerçeği söylemek gibi, Yanki hukuğu palavrası da değildir bu.
20. Yüzyıl’a girilirken Marx, paradigma hegemonyası kurmuş, Neçayef ve Bakunin üzerinden anarşizmi enternasyonelden attırmıştı.
Üstüne bir de anarşistler, tarihlerinin en büyük suikastler silsilesini başlatıp, devleti deviremeyip, onu balyozlaştırınca, 2 dünya savaşında anarşizm dışlandı. Ukrayna 1920 Makhno’nun başarıları ve Lenin-Troçki-Stalin devrim trilemmasının ölümcül ayırtsızlığı, ancak 90 yıl sonra açıkça gündeme geldi. Çokça internet sayesinde. Yoksa, SBKP bittikten sonra bile buna izin vermezdi. Kendileri hala inkardalar zaten.
21. Yüzyıl bir biçimde anarşizmin yüzyılı olacak gibi. Bellegarrigue’dan başlayıp, İspanya 1935’e kadar uzanan çizgi, yeniden keşfediliyor. Bize anlatacakları ve öğretecekleri şeyler olduğu açık.
İşin tuhafı, Feneon ve anarşist realizminin de öyle.
Öyle ki Türkçe’de bile, ‘küçürek öykü’ başlığıyla, kalabalık katılımlı bir akım oldu onun açtığı yol ve 100 küsur yıl sonra.
Bir tek sorunumuz var.
Anarşist estetik yok.
Daha doğrusu, anarşist realist estetik yok ortada.
Duygusal olarak, bazı ‘atmadığı taşla, olmadık kuş vuran’lar var tabii ki.
Şimdi görüyoruz ki anarşist epistemik, bunlar aracılığıyla kendine yeni bir yol daha açabilir.
Böylelikle, sanattaki / edebiyattaki duvar kırılabilir ve bir eksodus yaşanabilir.
Elde var bir Feneon.

(17 Nisan 2016)

Hiç yorum yok: