Cuma, Nisan 22, 2016

Bizden Seri Katil Çıkmaz Lan

Bu, ‘Türk Seri Katiller’ kitabının yazarı Sevinç Yavuz’un kitabının önsözünde kullandığı bir şehir efsanesi. Ve kendisi diyor ki.
“Keşke çıkmasa ama çıkıyor.”
Gerçekten alaturka bilimkurgu veya polisiye roman doğru dürüst olamadığı gibi, seri katillik de Batı’nın bir kültürel niteliği mi acaba?
Öncelikle, bunu çook tersi bir alaturka örnek var, öz dayısı dahil, 50 kişiyi öldürmüş ve çook eski bir örnek olan alaturka seri katilimiz:
Azrail’in Öbür Adı.
Üstelik, ölme zamanının geldiğine ikna olunca, savcıya bunları kendi anlatmış. Ayrıca, anlatmadıkları da var.
En mavrası, Türkiye’de idam cezası varken, adamın bunları yapabilmişliği. Zamanla hukuk kurallarını da öğrenmiş, cinayet için kendisi biraz ortam da yaratmış gibi.
Bu örnek, Türkiye ve Dünya seri katillerine karıışı tümüyle istisna bir örnek: Çünkü adam, cinayetleriyle ne övünmüş, ne yerinmiş.
Yavuz’un saptamaları:
Bir:
“Seri katil tövbe etmez. ... Aynı suçu 3 kere işledikten sonra, iflah olunmuyor.”
Oysa, kitabında tam da tersi bir örnek ele almış kendisi.
Yani:
İstisnalar kuralları bozmaz değil, kuralları hep istisnalar bozar.
Ya da, Fransız dilbilgisi kuralı gibi:
Her kuralın 7 istisnası vardır, 7 istisnanın da 1 istisnası vardır.
İki:
“Türkiye'de hala yakalanmamış 40 seri katil olabilir.”
Bence daha çoktur. Türkiye’de nüfus kağıtsız çok kişi var. Polis çok yetersiz. Mükemmel bir katil, hiç yakalanmaz zaten.
Şimdi, hem adını andıklarımıza teşekkür ediyor, hem de kendilerine şerh yazacağımız için, kusura bakmasınlar, diyoruz baştan.
Szondy, babaları bir seri katil olan ve kurbanlarını bıçakla öldüren adamın 2 oğlundan birinin kasap, birinin cerrah olduğu örneğini anlatır. Örnek, 20. Yüzyıl başına aittir. Bu, bir vektör: et kesmekten hoşlanmamk başka şey, insan öldürmek başka şey.
Manukian, bir ötanazicidir, yani kesin ölecek olanlara yardım eder. Naklen yayında bir insan öldürür ve bunun için 8 yıl hapiste yatar. Şu an, onun sayesinde Dünya’nın birçok ülkesinde ötenazi kısmen veya tümüyle serbesttir. Bu da bir vektör: öldürmek var, öldürmek var.
Keskin nişancılar var, tarihe kahraman olarak geçmişler. Bu da bir vektör: Adam öldürmek var, adam öldürmek var yine.
En önemlisi ve hiç söylenmeyen şunlar:
Bu Dünya’da öldürülmeyi hak eden çok insan var.
Dünya’da çok acaip suçlar için, eşcinsellik, yolsuzluk veya uyuşturucu satıcılığı gibi, idam cezası var.
İnsan öldürmek bir tabu değildir.
Cihad ve Haçlıf Seferi 2000’ler var şu sıralar:
Ölenler ve öldürenler kutsanıyor artık. Cennet garantisi veriliyor onlara.
Bu koşullarda, tümüyle psikopat olduğu için, 20 kişiyi öldürenler cani sayılmaz. Katildirler doğru ama cani değil. Caniler teokratlar ve politikacılar, kitlesel katliam yaptırırlar ve elleri temiz kalır.
Seri katil – seri terörizm bölümünü geçelim, konuya geri dönelim:
Evet, seri katillik büyükkent işidir. Köyde 100 kişiyi kimseye çaktırmadan öldüremezsiniz zaten.
Evet, büyükkent insanları daha psikopat yapıyor, yaptı, yapacak. Oran sabit kalsa bile, 10-100 milyonluk bir yığından söz ediliyor. Milyonda bir olsa, 10-100 seri katil eder ki o kadarı 80 milyonluk 4. Dünya Türkiye’den bile çıkmış ama toplamda.
Seri katiller üzerine, belgesel çok kitap ve film var. Onları incelediğimizde gördüğümüz tek şey var:
Başka işe kafa yorsalar, adamlar dahi sayılır.
Ancak, 2000’lerde diyebileceğimiz, yeni bir durum-akım çıktı ortaya.
‘Hannibal’, ‘Dexter’ ve ‘Following’de irdelendiği biçimde, seri katillik dini oluşması. Geçmişte de, seri katillerin çook hayranı çıkmış.
Buna, eski bir durum da eşlik ediyor.
Polislerin ve kanun insanlarının seri katil olması.
Şimdi bizde, 18 bin kayıp ve 18 bin faili meçhul varken, 360 fail olsa, adam başı 100 cinayet eder.
Özel harektaçılar desen, benzer oranlardadır.
Her 2 kesimden de, hafiften balatayı sıyırtıp, itirafçı olanlar da var. Yapılanları anlattılar.
Ara şerh: Bunları, çok değil 3 gün önce, canına tam kastedilmiş biri olarak yazıyorum. İğne bana çoktan battı, çuvaldızda rahatım yani.
Gelelim alaturkalığa:
Bu ülkede, çocuken en çok tecavüze uğrayanlar kadınlar ama onlardan Dünya’da da fazla seri katil çıkmıyor.
Not: Çok değil, 25 yıl içinde bunun değişeceğini düşünüyorum.
Bu ülkede, çocukken erkeksel tecavüze uğrayan erkeklerin bir bölümü, büyüyünce kendileri sübyancı oluyorlar ve başka masum çocukların canını yakıyorlar. Hiçbiri, gidip de, kendine tecavüz edeni öldürmüyor.
Tabii burada bir kümülatiflik sözkonusu:
Filmi koparmak ve bir daha bağlayamamak için, filmin çok kez kopması gerekli. Ondan sonra da, mantıklı ve makul davranamıyorsunuz.
Buraya kadar getirmiş olalım ve devam etmek koşuluyla bir ara verelim.
Toparlarsak:
Bir:
Uzmanların da gözönüne almadığı çok durum var.
İki:
Uzmanların da öğrendiği ama anlamadığı çok durum var.
Üç:
Kimse, işin epistemolojisi peşinde değil. Biz öyleyiz.
Nokta. Es.

(20 Nisan 2016)

Hiç yorum yok: