Çarşamba, Ekim 18, 2017

2017-2020: 3 Yıl İçin 3 Senaryo

Bir uzman şöyle demiş:
“Boğa piyasası senaryosuna göre, dünyanın en büyük ve sistematik olarak en önemli ekonomileri – Çin, Euro Bölgesi, Japonya ve ABD – büyüme potansiyelini yükseltmek ve finansal kırılganlıkları gidermek için yapısal reformlar uygulayacaklar.
Ayı piyasası senaryosuna göre, tam tersi olur: Dünyanın en büyük ekonomileri potansiyel büyümeyi yükseltecek yapısal reformları uygulamakta başarısız olurlar.
Üçüncü senaryoda – ki bence gerçekleşme ihtimali en yüksek olanı – hikâye ikisinin arasında bir yerde geçecek. Hem büyümedeki hem hisse piyasalarındaki dönemsel iyileşme bir süre daha son kalan kuyruk rüzgârlarının desteğiyle devam edecek. Fakat büyük ekonomiler potansiyel büyümeyi iyileştirecek bazı yapısal reformları gerçekleştirseler de, değişimin hızı potansiyeli yükseltmek için gerekli olandan çok daha yavaş, kapsamı çok daha mütevazi olacak.”
2007’den beridir hiçbir yapısal reform denenmedi. Becerilemedi değil, denenmedi. Bu bir.
Neo-globalist neo-liberalizm zaten bu yönde bir ideoloji. Gemi karaya oturmuş olsa da, değişebilmesi mümkün değil. Bu iki.
Tarihin çöküş dönemi 20 yıl işledikten sonra, geri vites biraz zor tutar. Bu üç.
Ara senaryo, % 67 aynen devam, % 33 değişim çabası oranında denenir.
Yetmez.
Sürpriz savaşlar en büyük olasılıkta. Çıkacaklar da. Çıktılar da.
Sürpriz ekonomik at veya atlar henüz ortada yok. Hala çıkabilir. Sonuçta, Nokia-Finlandiya ve petrol-Norveç de, birer katır-mutant ekonomi öyküsü, biri başa döndü, biri dönmedi. 2020-2030 için sürpriz at önerimiz Brezilya hala. Hala Hindistan değil hem de.
Japonya çoktan (1990 gibi) bitti ve battı.
AB, Brexit’i bile atlattı. Yola ine çıka devam eder.
ABD batar.
Çin batacak ama ne zaman ve nasıl belli değil.
Rusya, geniş genlikli osilasyon gösterir.
Yani:
Artık hegemon falan yok.
Çoban yok, kuzey yıldızı yön göstereni yok. IMF ve Dünya Bankası bile yok. BM hiç yok.
Conan çizgiromanında söylendiği gibi, ülkeler gökyüzündeki yıldızlar kadar artacak. Güçleri de azalacak, belki yaşam süreleri de. (Rekor Türkler’de: Gümülcine 1913, 2,5 ay sürmüştü.)
Bunu getiren vektör, 2007-2017 arasında denenmeyen reformlardı, artık denenseler bile işe yaramaz, başarılsa bile işe yaramaz.
Bu durumda, ölüm kontrolünü savaş değil; kıtlık, susuzluk ve salgın yapar bizce… İlk 1’i, son 3’ünü getirir, ayrı konu…
Bu da, bizim 2020-2050: 30 yıllık senaryomuz…

(16 Ekim 2017)

Hiç yorum yok: