Konuyu
internette okudum, Sıla ve şiir ile aradım.
Çıkanlardan
biri şu:
“Sila
Şiir Kitapları En Ucuz Fiyatlarla GittiGidiyor'da!”
Valla
aynen böyle.
Linki de
şu:
Konuya
dönersek:
Sıla,
sağlam ata oynamış, Doğan Kitap’tan kitabını çıkarmış:
Tanıtım
bülteninden bir şiiri:
“her
şeyi bırakmaktan korkuyorum
kum
yığını gibi
unutulmuş
bir arazide atlanmaktan
camlara
çıkmış ellerimin izi imdattan mı
bi alev
yükseliyor odalardan
gece ilerleyince
sesleniyor duygular
cümleden
muaf
başa
gelen bu diyorum kurduğum
doğrudur
içimdeki
var gücüyle koşuyor sona
sormuyor
bana
aklında
kim olduğum”
Hiç
olmazsa kafiyeden kurtulmuş. Güfteler, kafiye olacak diye, aklın sınırlarını
biraz zorluyor gibi:
“Madem
yasaklar namahrem”
Bu
durumda, yasak mı şaapıyoruz?
“Yarenlik
etmez kaytarır hece”
‘Sözce’
diyebilirmiş ama görmemiş gibi.
Semantik
açıdansa, kaytarmaktan çok, ihanet etmek, daha uygun gibi.
“Kafeste
sözler susuyor şimdilik
Uçurur
zaman hele dur bakalım”
Zaman,
kafes açıcı bir matkap falan mı?
Şiir
kitabı tanıtım parçasına geri dönersek:
“içimdeki
var gücüyle koşuyor sona
sormuyor
bana
aklında
kim olduğum”
Sonuç:
“İçimdekinin
aklında kim olduğum belli değil.”
Akılsız
bir son yani.
Bu arada
bir bebek geliyor yani.
Sanki
iç-ses söyletmiş yani.
Çıkış:
Bir:
Biz, Sıla’nın
1 yılı aşkın süredir kendini ciddi bir duygusal-psişik çöküşe gaz pedalında
tuğla misali sürdüğü kanısındayız. Müzisyenler bu türden oto-üretim-travmaları seviyorlar, Sıla’nın ustası Sezen de sever.
İki:
Yeni
kuşak şarkıcılarda, resim de yaparım, onu da yaparım, bunu da yaparım, tavrı
egemen.
Güfte
yazan kişi, illa ki şiir yazar mı bilmem.
Şiiri
bestelenen şair bilirim ama.
Ama aynı
zamanda güfte için yazılmayan şiirin orasının burasının bestede sündüğünü
bilirim.
Sonuç:
Sıla yalpa
vuruyor ve bu moment onun yaşamında bir yol çatallanmasının ön-belirtisi bizce.
35 yaş bunalımı da denebilir, 40 yaş bunalımı da.
Son 3
yılda kendini çok zorladı. Sürklase oldu, olacak.
Bence,
milyonlarca hayran için bunu yapmaya değmez. Güzel ceset olmanın bir anlamı
yok. Olsaydı, ölü şarkıcılar mezarlığı böyle hüzünlü olmazdı.
Kazananlar,
yalnızca büyük para sahipleri olmakta.
(19 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder