Çarşamba, Ekim 25, 2017

IŞİD Ne Yapacak?: Ekim 2017

That’s the question.
Soru aynı zamanda şu:
IŞİD neye metamorfozlanacak?
Ek olarak:
Ondan eksilecek ve ona eklenecek parçalar, hangileri olabilir?
Geçelim analizlere:
“… eldeki bilgiler, IŞİD'e katılmış yabancıların bir kısmının Suriye ve Irak'ta kalacağına işaret ediyor.”
Gidecekleri yer yok çünkü. Kalacaklar, savaşacaklar ve ölecekler.
İçlerinden az bir bölümü, profesyonel asker olarak, bölgeden çıkarılma hakkına sahip olabilir.
“İngiltere İç İstihbarat Servisi'nin (MI5) başkanı bu hafta, IŞİD'e katıldığı bilinen 800 İngiliz vatandaşından, en az 130'unun öldürüldüğünü ve örgütün aldığı son yenilgiler ışığında, hayatta kalanlardan ülkeye döneceklerin sayısının beklenenin altında olduğunu söyledi.”
670 profesyonel savaşçı yani. 130 gitsin, 500 kalır yani. Bizce bunlar, intihar eylemleri için, İngiltere dahil, Avrupa ülkelerine gidebilirler.
“Bu yabancı savaşçıların şimdi Irak ve Suriye'de, tıpkı örgütün ilk dönemindeki gibi "vur kaç" gerilla yöntemlerine dönmesi beklenebilir.”
Tuhaf olan şey şu:
Bunun daha önce, Avrupa kentlerinde denenmemiş olması.
Destekleyici kamufle-arkadaki timin baraj ateşi ile (ki onlar da tam saklı ve kaçacak olabilirler), ana eylemsel alandaki eylemcilerin sağ kalanları rahat rahat tüyebilirler.
“Musul'da yakalanan bir kısmı şimdi Irak mahkemelerinde, bir kısmı idam cezası talebiyle yargılanacak. Bu da ister istemez, vatandaşı oldukları ülkeler açısından etik bazı açmazlar yaratacak.”
Carlos’u asamayan Fransa, IŞİD’lileri öldüreceğim derken, Suriye’de sivilleri katletti ama.
Etiğini yiyeyim onların yani.
“Fakat çok sayıda savaşçının da, "halifeliği" bırakıp 822 kilometrelik Suriye-Türkiye sınırını geçerek, sırra kadem bastığı tahmin ediliyor.”
Kaçanın anası ağlamaz sonuçta. IŞİD’in biteceğini / bittiğini anlamışlar sonuçta. Mossad’cı olan eski Nazi öyküsündeki gibi (Cassirer, Casuslar), bunlar da TC için çalışır, CIA için çalışır, olur biter.
“Bazılarının IŞİD tarafından Yemen, Sina Yarımadası, Kuzey Kafkaslar ve Doğu Asya gibi "vilayet"lere katıldığı yolunda bilgiler var.”
O zaman uyuyan eleman ve eğitmen olurlar, savaş deneyimleri yüksek çünkü. Suriye kamplarında eğitilen onlarca ülkeden eleman durumu gibi yani: Onları birileri eğitti sonuçta, deneyimli birileri (Devrimcinin Filistin Günlüğü).
“Bir kısım IŞİD savaşçısının ise, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Myanmar ve Filipinler gibi yerlere gittiğine dair bilgiler de var.
Bu savaşçıların gidişi, bu ülkelerde, bölgelerdeki yerel cihatçı grupların güçlenmesine, yön değiştirmelerine ve yıkıcı yeni çatışmalara yol açabilir.”
Buralar, henüz potansiyle şeriatçı bölgeleri.
Che’nin yapamadığını, bunlar yapabilirler pekala. Sonuçta, Carlos da başta marksistti, sonradan Müslüman oldu.
“Bu geri dönüşlerin en kötü etkileyebileceği ülkeler arasında Kuzey Afrika'daki bazı ülkeler var. Örneğin son yıllarda Tunus'dan IŞİD'e katılmak için 6 bin militanın çıktığı biliniyor.”
Bu, dengeleri bozar: 6 bin (aynı dili konuşan ve birbirini tanıyan, birbiriyle birlikte savaşmış) askerle devrim yapılır, savaş yapılır, şeref turu atılır, karşı devrim yapılır, yapılır da yapılır yani.
“İngiltere İçişleri Bakanlığı geçen yıl Suriye ve Irak'tan dönen 400 kadar İngiltere vatandaşı cihatçıdan, sadece 54'ünün yargılanıp hüküm giydiğini açıkladı.”
O zaman, Türkiye’ye denecek söz kalmıyor. Siz, önce kendi teröristlerinizi asın o zaman.
“Bazı ülkelerde, başka ülkelerde savaşa katılmak ya da terör örgütü diye nitelenen bir örgüte katılmak, bu kişilerin Irak ya da Suriye'ye gittiği yıllarda, yasalarda suç olarak olarak tanımlanmamış.”
Nasıl ama?
Hukuk mu, guguk mu?
11 Eylül 2001’den sonraki 10 yılda yapılmayanlardan söz ediyoruz burada.
Beklemişler ki bunu, ummamışlar, hayal bile edememişler.
Graham Fuller 2005 gibi etmişti ama.
Ötekiler (Brzesinski, vd) son 5 yılda etti ama.
“IŞİD şimdi ister istemez daha az merkezi kontrollü, yapıları daha görünmez ve daha az koordineli bir örgütlenme olacak ama ortadan kaybolması beklenmiyor.
"Halifelik" çökmüş, bir dönem de kapanmış olabilir ama bu aynı zamanda yeni bir dönemin de başlangıcı olacak.”
Aklıma, Deadpool’un kendini zombilere yedirip, tüm zombileri birer Deadpool yaptığı son kare geliyor nedense.
Bizce, IŞİD’in metamorfozlarından biri bu:
Ancak post-IŞİD, yeni bir adla, Taliban 1980 –IŞİD 2015 çizgisini sürdürecek aynı zamanda bizce.
Bu da, bir metamorfoz ayrıca.
Tıpkı yeni virüslerin, çok hızlı mutasyon geçirip, peşpeşe birden çok ölümcül hastalık yapabildiği yeni epidemik moment geliyor aklımıza. AB vebası dönemi de öyleydi, vurgularız.
Çıkış ve panorama:
Durum epeyi vahim imiş: Binlerce paralı, silahlı, eğitimli, deneyimli, imanlı, lojistik destekli asker.
Bu iş, 50 yıl daha sürer o zaman. 21. Yüzyıl’ın durağanlığını bunlar çoktan getirdi o zaman.
Alın size Arap Baharı’nız, isot biberinden beter oldu sonuç.
Savaş, kıtlık ve salgın birarada…
Ecele gerek kalmadı mahşerin dördüncü atlısı olarak…

(24 Ekim 2017)

Hiç yorum yok: